Küresel salgın hala yayılmaya devam ediyor. Bu sebeple de dünya da en çok konuşulan, TV’lerde tartışılan ve insanların sosyal izolasyondan ötürü bir araya gelmemeye çalıştığı şu günlerde telefon sohbetlerinde ki tek konu Kovid-19.

Dünya evinde kalmaya özen gösteriyor ve evde kalırken vaktin nasıl geçirilebileceğiyle ilgili türlü videolar sanal dünya da hızla dolaşıyor.

Peki bir an önce ülkemizin ve dünyanın bu salgından kurtulması için çalışmalar yaptığımız, dualar ettiğimiz ve herkesin elinden geleni ardına koymadan canla başla mücadele ettiği bu virüsten kurtulduktan sonra mikro ölçekte yaşadığımız coğrafya da makro ölçekte ise evrenimizde neler değişecek?

Nasıl bir dünya da hangi tür yaşam biçimleri ön plana çıkmaya başlayacak?

Finansal anlamda dünya ülkeleri nasıl bir yola girecekler ve o yolda araçlarının lastik özellikleri ne olmak zorunda olacak?

Tüm bu ve buna benzer soruların cevabını şu anda net olarak ifade etmek çok zordur.

Fakat hangi alanlarda ne gibi değişikliklerin hayatımıza gireceğini rahat bir şekilde ifade edebiliriz.

Ekonomik anlamda elimizde var olan kaynakları artık daha dikkatli kullanarak israftan kaçınma noktasında daha dikkatli olmaya başlayacağız.

Çünkü bu dönemde insanların ekmek almaya bile dışarıya çıkamadığı birçok dünya ülkesinde insanlar unun değerini daha iyi anladılar.

Aynı alanda kaynaklarımızla insanlığa daha yararlı ve insanların daha çok fayda sağlayabileceği ürünler ile hizmetlerin üretilmesinin ne kadar önemli olduğunun farkında olmaya başlanıldığı bir dünya bizi bekliyor.

Bu sebepledir ki bu süreçte plastik bir eldivenin, bir maskenin, hızlı tanı kitinin ve yoğun bakım uzmanının ne kadar hayati önem taşıdığının insanlık farkına vardı.

Siyaset alanında tüm dünyanın insanlık namına birlikte hareket etmesinin öneminin yanında sosyal hayatın ortak bir hayat alanı olduğunun farkındalığı biraz daha anlaşılmıştır.

Sosyal hayatta ortaya çıkan nimet paylaşımının önemi virüsle ilgili ilaç çalışmalarına tüm ülkelerin dikkat kesilmesiyle, zorlukların paylaşımının ise virüsle mücadele de sıkıntı yaşayan ülkelere diğer ülkelerin gönderdiği yardımlarla ortaya çıkmıştır.

Konunun ehemmiyeti anlaşıldığında siyasi olarak ta tüm evreni tehdit eden bu salgına karşı dünya ülkelerinin ortak bir yaklaşım içerisinde hareket etmesinin ne kadar önemli olduğu anlaşılmış oldu.

Finansal alanda ise kriz ortamlarında devletin özellikle şirketlere yardımlarının en üst seviyede olmasının önemi bir kez daha kavranıldı.

Dolayısıyla hem üreticinin hayatını devam ettirebilecek aynı zamanda çalışanının da üreticinin yanında olmasını sağlayacak bir finansman modelinin ticari hayatın devamlılığı için oldukça büyük önem arz ettiği bir dünya da yaşayacağız gibi bir tahminde bulunabiliriz.

Ticaret, turizm ve portföy yatırımları alanlarında insanların hareket alanlarının daralması ve virüs geçse de önce ülkelerin iç dinamikleri canlandırılmaya çalışılacağı için hiçbir şey virüs öncesi gibi olmayacaktır.

Bu etkilerin en az seviyede hissedilebilmesi için devletimizin hemen, ivedi olarak ve hiç vakit geçirmeden diğer dünya ülkelerinin yaptığı gibi para basıp vatandaşına dağıtması gereklidir.

Tedbir ancak zamanında alınırsa tedbirdir.