Ayasofya'yı esarete mahkûm edenler de bunlar.

Ecdadımıza “hain” deyip, ihaneti vefa gibi sunanlar da bunlar.

Masa başında Musul’u, Kerkük’ü, Süleymaniye’yi verenler de bunlar.

Gezi'de Apo ile Atatürk'ün posterlerini yan yana açanlarda da bunlar.

Şehirleri ateşe verip hendekleri kazanlar da bunlar.

15 Temmuz gecesi tankların arasından sıvışanlar da bunlar.

Aynı gece bankamatiklerin önünde hizaya geçenler de bunlar.

255 vatan evladını şehit verdiğimiz geceye “tiyatro” diyenler de bunlar.

Ülkemizi kan gölüne çeviren terör örgütü ile mücadele için gittiğimiz Suriye'de "Ne işimiz var?" diyenler de bunlar.

PKK'nın siyasi uzantısına sarılıp, “Birlikte iyi salladık” diyenler de bunlar.

PKK'nın şehit ettiğinin yakının boynuna sarılıp "Senin ananı, bacını..." diyenler de bunlar.

FETÖ’nün yayın organları kapatılırken, kapılarında eylem yapanlar da bunlar.

Gezi, 17-25 Aralık, 15 Temmuz, Brunson, Deniz Yücel olayı gibi bu vatanın ekonomisinin her darbe aldığı olayda yardım, yataklık ve yalakalık yaparak devletin tam karşısında duranlar da bunlar.

"Ekonomi neden kötü?" diye soranlar da bunlar.

Her bir kuruşunu dolara yatıranlar da bunlar.

Kurun artmasına şaşırıp, artışından şikâyet edenler de bunlar.

İktidardayken yan gelip yan yatanlar da bunlar.

Muhalefetteyken, kendi yapamadıklarını yapan iktidarı beğenmeyenler de bunlar.

Kâğıttan uçak dahi yapamayıp, ilk yerli ve milli uçak fabrikasını yapan girişimcinin fabrikasını zorla soba fabrikasına dönüştürüp uçakları toprağa gömenler de bunlar.

Türk teknoloji tarihinin yüz akı SİHA'ları Meclis’te soruşturanlar da bunlar.

“Bir mezeye Kıbrıs’ı Rum’a veresin gelir” diyenler de bunlar.

Bize milliyetçilik öğretmeye çalışan da bunlar.

Her fırsatta bizi 15 otomobil markası olan Almanya ile kıyaslayanlar da bunlar.

90 yıldır kurulmuş olması gereken ağır sanayimizi kurmayanlar da bunlar.

Kurulan ilk otomobil fabrikasını engellemeye çalışanlar da bunlar...

Bunlar bizim imtihanımız kardeşim.

Sabredeceğiz.

Bunlar bu ülkenin kayıp ruhları.

Sabredeceğiz...