Özellikle son yıllarda ülkemizde boşanmalar ve bunun sonucunda açılan boşanma davaları geçmiş yıllara oranla artış göstermektedir. Artan boşanmalar nedeniyle evli çiftler tarafından merak edilen hususlardan biri de, Hangi eylemlerin boşanma davalarında ağır kusur olarak sayılacağı ve boşanma davalarında nelerin boşanma sebebi olarak ileri sürülebileceği gibi durumlardır. Bu haftaki yazımızda genel hatları ile boşanma sebeplerini anlatmaya çalışacağız.

Türk hukukunda boşanma davaları; Anlaşmalı Boşanma ve Çekişmeli Boşanma Davaları olmak üzere ayrılmaktadır. Müşterek hayatın katlanılmaz bir hâl alması ile boşanmaya karar veren eşler, daha önceki yazımızda kaleme aldığımız anlaşmalı boşanma koşullarının sağlanması ile bu yola başvurarak, boşanmanın hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için boşanma türlerinden olan anlaşmalı boşanma türünü tercih etmektedir. Ancak biz bu hafta çekişmeli boşanma davaları ve boşanma sebeplerini açıklamaya çalışacağız.

Çekişmeli boşanma davaları eşlerin, boşanmanın hukuki sonuçlarında bir anlaşmaya varamaması sonucunda açılan ve tazminat, nafaka, velayet ve bunun gibi konularda uzlaşma sağlanamamasından dolayı çekişmeli olarak açılan bir dava türüdür. Çekişmeli boşanma davalarının özel ve genel sebepleri bulunmaktadır. Sınırsız sayıda genel boşanma sebepleri vardır ancak özel boşanma sebepleri kanunda sınırlı olarak sayılmıştır.

Genel boşanma sebepleri

Şiddetli geçimsizlik, ortak hayatın katlanılamaz hale gelmesi, evlilik birliğinin temelinden sarsılması, hakaret, güven kırıcı davranışlar, evlilikten doğan yükümlülükleri yerine getirmeme gibi sınırsız sayıda olan boşanma sebepleri, genel boşanma sebepleri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Özel boşanma sebepleri 

Türk Medeni Kanunu’nda sınırlı sayıda sayılmış olmakla özel sebeplere dayanan boşanma davalarıdır. Aldatma, hayata kast, pek kötü muamele veya onur kırıcı davranış, suç işlemek, haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası olmak üzeredir. Kısaca bahsetmek gerekirse özel boşanma sebepleri;

1. Zina (Aldatma)

Eşlerden biri zina ederse aldatılan diğer eş boşanma davası açabilir. Dava açma hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.

2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış 

Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir.

3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme 

Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.

4. Terk

Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir.

5. Akıl hastalığı 

Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

6. Evlilik birliğinin sarsılması

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine hakim tarafından boşanmaya karar verilir.