Suriye’yi yıllardır yöneten katil el-Esed rejiminin önde gelen işadamlarından Rami Mahluf’un son günlerde rejimle başı dertte.

Şirketlerine yönelik mali denetimlerde haksızlık yapıldığını ileri süren Mahluf, sosyal paylaşım sitelerinden Youtube’da yayınladığı videoyla Beşşar el-Esed’den yardım istedi.

Suriye Maliye Bakanlığı, önceki hafta aldığı kararla Mahluf’a ait Beyrut merkezli Aabar Petroleum şirketinin mal varlığına el koymuştu.

Rami Mahluf, Hafız el-Esed’in eşi Enise Mahluf’un yeğeni.

Yani Beşşar el-Esed’in dayısının oğlu.

Zenginliğini de zaten el-Esed ailesiyle akrabalığına borçlu.

Suriye’de işlerin rejimin keyfine göre yürüdüğünü ve kanunlardan söz edilemeyeceğini herkesten iyi bildiği için denetim adı altında yapılanın rutin bir işlem ve kendisinden istenilen paranın vergi olmadığının farkında.

Rami Mahluf, Arap sokağının gündemine bomba gibi düşen videoda, sahibi olduğu GSM şirketi Syriatel’i kurtarması için Beşşar el-Esed’den yardım istiyor ve aksi takdirde yargıya başvuracağını söylüyor.

Suriye’de yargının rejimden bağımsız olmadığını gayet iyi bilen Mahluf’un aslında videoyla Beşşar el-Esed’e mesaj verdiği ve odun yığınının önünde konuşmasının “Ben yanarsam sizi de yakarım” anlamına geldiği öne sürülüyor.

Yıllardır rejimle içli dışlı olan ve babasıyla birlikte Suriye ekonomisine yön veren Mahluf’un elinde mutlaka önemli bilgiler vardır.

Medyaya konuşmayı sevmeyen Mahluf, 2011’de New York Times gazetesine verdiği demeçte Washington ve Tel Aviv’e mesaj göndermiş, “İsrail, istikrarını ancak Suriye’deki Baas yönetiminin varlığıyla koruyabilir” demişti.

Yani yakın zamana kadar servetini borçlu olduğu rejimin has çocuklarından ve yılmaz savunucularından biriydi.

Ne oldu da rejimle arasına kara kedi girdi ve hala-dayı çocuklarının ilişkisi bozuldu?

Halka karşı yürüttüğü savaşın Suriye rejimine ve müttefiklerine pahalıya patladığı biliniyor.

Dolayısıyla Rusya’nın Suriye rejiminden savaş masraflarını tazmin etmesini istediği ve Beşşar el-Esed’in de rejime yakın işadamlarının boğazına sarılmaktan başka çare bulamadığı söyleniyor.

Benzer bir tabloyu yakın geçmişte Suudi Arabistan’da görmüştük.

Paraya ihtiyacı olan Muhammed bin Selman, kraliyet ailesi üyeleri dâhil birçok işadamını yolsuzlukla suçlamış, bir otele hapsetmiş ve mal varlıklarının büyük bir kısmına el koymuştu.

Kim bilir, belki de Beşşar el-Esed Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nden ilham almıştır.

Suriye rejimi yıllardır sırtından beslenenlerin yolsuzluklarını her türlü ayrıntısıyla bildiği için – Rami Mahluf dâhil – işadamlarının istenilen paraları vermekten başka çareleri yok.

İtiraz edemezler.

Aksi takdirde hapsedilme ve mal varlıklarının tümüne el konulma ihtimali var.

Daha da ötesi intihar ya da kalp krizi süsü verilmiş bir suikasta kurban gidebilirler.

Rami Mahluf’un gözden düşmesi hakkında yapılan bir diğer yoruma göre, operasyonun arkasındaki isim Beşşar el-Esed’in eşi Esma el-Esed.

Esma el-Esed’in kızlık soyadı el-Ahras.

Suriye’de Mahluf ailesinin döneminin kapandığı ve el-Ahras ailesinin döneminin başladığı ifade ediliyor.

O dönemin ne kadar süreceği ve başlamadan bitme ihtimali ise ayrı bir tartışma konusu.