Gün Olur Asra Bedel demişti Cengiz Aytmatov. Yüzlerce yıldır yaşadığım bu topraklar, artık benim için böyle…  65 yıl oldu. 65 yıldır; her gün, asra bedel! Canımızdan can aldılar. Dünya görmedi. Namusumuza el sürüldü. Dünya görmedi. Toplama kamplarını görmedi dünya. Dolup taşan hapishaneleri, işkenceden yükselen çığlıkları dünya duymadı. Arşı delecekti mazlumun bir çığlığı, dünya duymadı. Gök utandı maviliğinden, öyle utandı ki gök bile Çin’in kızıl rengine büründü ama ne Müslümanlar ne de Türkler, bu kan kırmızısını görmedi.

Ben Türk’üm. Ben Müslüman’ım. Ben bunu dedikçe eksiliyorum. Siz beni görmüyorsunuz ama ben ölüyorum. Başım secdeye eğiliyor benim. Başımın secdeye değil de kendisine eğilmesini isteyen komünist Çin, benim başımı kesiyor. Siz görmüyorsunuz. Benim evimde Kur’an-ı Kerim bulundurmamın cezası 18 yıl. Siz ölülerinize hatimler indiriyorsunuz. Beni öldürüyorlar, bırakın hatim indirmeyi, evimde Kur’an görünce bile hapse atıyorlar. Komünizmin arkasına sığınmış Kapitalist Çin, beni soykırıma tabi tutuyor ve siz onların komünistliğini değil; kapitalistliğini görüyorsunuz. Ürettikleri telefonları konuşuyorsunuz, oysa ben isterdim ki, Müslüman Türk kardeşleriniz için kurdukları soykırım sistemini konuşun!

Azar azar öldürüyorlar beni. Dünya sessiz kalsa da, dünyanın gözü önünde bir anda yok etmeyi göze alamayıp azar azar öldürüyorlar. Ben hangi çocuğumun hayatta olduğunu bile bilmiyorum. 35 milyonken nüfusumuz, 25 milyona düştü. 10 milyon insan katledildi, birini bile görmediniz. Hapishanede 3 milyon insan var ve suçsuz yere yatıyorlar, görmüyorsunuz. Bizi öldürüyorlar. Biz Allah’ın (cc) karşısına mazlum olarak çıkacağız, siz sessiz ve duyarsız!

Bir yandan soykırım yaparken, bir yandan da asimile etmeye çalışıyorlar. Kızlarımızı zorla Çinli erkeklerle evlendiriyorlar. Sizin kardeşiniz değil mi onlar? Sizin namusunuz değil mi? Ben Çinliyim demediği için, ben Türk’üm dediği için, ben Müslümanım dediği için genç bir kız zorla Çinli bir erkeğin yuvasına sokuluyor. Sizin canınız yanmıyor mu? Neden sessizsin ey Türk? Neden sessizsin ey Müslüman? Senin namusun buralara kadar ulaşmıyor mu? Senin namusunun bir sınırı mı var?

Senin 4 yıl yaşadığın faşist 28 Şubat sürecini ben 65 yıldır yaşıyorum. Kur’an bulundurmayı söylemiştim değil mi? Ramazan’da bedava yemek dağıtıldığını, yemeyenlerin oruçlu olduğunun anlaşıldığını ve sokakta, güpegündüz öldürüldüğünü söylemiş miydim? Kur’an Kursları kapatılıyor, camiler yıkılıyor.  “Beden sağlığımızı korumamızı sağlamak için” oruç tutmamızı yasaklıyorlar. Müslüman Türk Uygurlar’ın Ramazan’da lokantalarını açık tutması ve alkol satması zorunlu. Bizi bu şekilde taciz ediyorlar. Toplu ibadet yaptığımızda sorgulamadan öldürülüyoruz. Biz eğer Çinliyiz dersek, bütün bunları yapabileceğiz. Tabii kızıl Çinliler, bunu kabul edeni de sonradan pişman ediyorlar ama o ayrı. Sen hiç sorguladın mı? Düşün. Ne kadar kolaylıkla yapabildiğin bu ibadetleri, ben yaptığım için öldürülüyorum. Kızıma tecavüz ediliyor. Evime zorla Çinli bir erkek yerleştiriliyor ve utanmadan adına “kardeş aile projesi” diyorlar. Tıpkı hapishanelerdeki Türkler için “fikri ıslahat” dedikleri gibi.

Sen ne diyorsun peki? “Görmedim, duymadım, bilmem” mi diyorsun? Milliyetçiliğin nerede kaldı? Ümmetçiliğin nerede kaldı? Ben Türk değil miyim, ben Müslüman değil miyim? Yahu ben mazlum değil miyim?

Duyma. Beni duyan bir Allah (cc) var ve o diyor ki: “Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor. (İbrahim, 42)”

İşte bu yüzden, beni Allah’ın (cc) duyduğunu bildiğim için tüm zulme rağmen bağırıyorum: Yaşasın tam bağımsız Doğu Türkistan!