AK Parti’nin en büyük gücü, tartışmasız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde girdiği tüm seçimleri kazanan başka bir lider ve parti yok!

Böyle bir “lider” cumhuriyet tarihinde de yok. Rakiplerinin Erdoğan’ı seçimde yenmesinin tek yolu Erdoğan’ın o seçimde aday olmamasıdır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tüm dünyanın kabul ettiği büyük bir “lider” ve devrimci bir “önderdir.”

Partisini her seçimde zafere ulaştıran; bu güçlü liderlik ve gelişmeleri doğru okuyarak kendisini ve partisini yeni durumlara göre değiştirebilme kabiliyetidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mayıs ayındaki seçimlerden hemen sonra olağanüstü büyük kongre kararı alarak yine herkesi şaşırttı. AK Parti, Cumhur İttifakı olarak mecliste çoğunluğu elde etmiş, Sayın Erdoğan ikinci tura kalsa da cumhurbaşkanı seçilmişti.

Peki, Erdoğan neden parti yönetiminde değişikliğe gitme gereği duymuştu?

Milletvekili seçiminde AK Parti’nin oyları 20 yıl önce girdiği ilk seçimdeki oy oranına düşmüştü. Her gün kavga eden muhalefet ittifakına karşı %49’dan %36’ya düşen oy oranı alarm vermişti.

Erdoğan, Kılıçdaroğlu gibi zayıf ve liyakatsiz bir aday karşısında seçimi birinci turda %4-5 farkla kazanmalıydı…

AK PARTİ DEĞİŞEREK GÜÇLÜ KALMAYI BAŞARIYOR

Partide, seçmende ve sandıkta bir şeyler kırmızı alarm veriyordu. Erdoğan, olağanüstü kongre kararıyla bu gidişata dur diyecek düğmeye bastı.

Cumartesi günü yapılacak kongrede Genel Başkan, MKYK ve diğer üst kurullara seçim yapılacak. Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçim sonucunun Erdoğan ve seçmeni rahatsız ettiğini biliyoruz.

Aynı parti üst yönetimiyle yedi ay sonra yapılacak seçime gitmek Erdoğan gibi bir siyasi deha için kabul edilebilir değildi.

Erdoğan, Türk siyasi tarihinde daha önce yapılmamış bir şeyi yaparak önce büyük kongreyi gerçekleştirip daha sonra da belirlenecek üst yönetimle uyumlu çalışacak teşkilatları seçecek.

Çok ciddi şekilde düşen oy oranı, mecliste tarihinin en az milletvekili sayısıyla temsil ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının sebeplerine ve sebep olanlara karşı tedbir almak gerekiyordu!

Genel merkezden kimlerin gideceği, ayrılanların yerine kimlerin geleceği konusunda Binali Yıldırım başkanlığında kurulan komisyon titiz bir çalışma yürütüyor. Komisyonun Cumhurbaşkanına iyi bir liste sunacağına şüphe yok.

KAMUOYUNUN YÖNETİMDE GÖRMEK İSTEDİĞİ İSİMLER

Bu arada parti üst yönetimi için kamuoyunda isimleri geçenleri ve bazı beklentileri de yazmak istiyorum.

Eski Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’un genel merkezde önemli bir göreve getirileceğini düşünüyorum. Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nda Türk siyasi tarihine “sivil anayasa” yapan ilk lider olarak adını yazdırmak istiyor!

Yeni anayasa çalışmalarının merkezinde Şentop’un olması sürpriz olmaz. Krizdeki ekonomiyi düzeltmek için Mehmet Şimşek neyi ifade ediyorsa darbe anayasasını değiştirmek için de Şentop ismi aynı şeyi ifade ediyor.

Konya ile ilgili de kamuoyunda önemli beklentiler var. Her seçimde AK Parti’ye en yüksek oy oranıyla destek veren Konya, partinin üst yönetiminde dikkate alınacaktır.

Kamuoyunda üç dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Tahir Akyürek’in Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olması noktasında çok ciddi bir beklenti var.

Konya gibi tüm Türk ve İslam dünyası da kongreden çıkacak isimlerin sadece AK Parti’nin değil, tüm Türkiye’nin umudu olacak isimlerden oluşmasını bekliyor. Bakalım beklediğimiz gibi mi olacak?