İş kanunları doğaları gereği, işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisine müdahale eden, işçilerin hak ve menfaatlerini işverenlere karşı koruyan ve bunun için asgari düzenlemeler içeren kurallardır. Bu kurallar kendisini askere giden kişilerin askere gitmeden çalıştığı işyerine dönebilmeleri ile ilgili yasal düzenlemelerde de kendini göstermiş ve işçi lehine düzenlemeler getirmiştir.

İş Kanunu’nun “Askerlik ve Kanundan Doğan Çalışma” başlıklı 31’inci maddesi 1475 Sayılı eski İş Kanunu ile hemen hemen aynı içeriktedir. Var olan farklardan bir tanesi, işe girmek isteyen işçinin işe alınmaması halinde işçiye tazminat ödenmesidir.

İş Kanunu’nun 31. maddesine göre, askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek isterse işveren bu işçiyi eski işine veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe o andaki şartlarla almak zorundadır.

Aranan şartlar bulunduğu halde işveren işe girmek isteyen eski işçisini işe almazsa, o işçiye üç aylık ücreti tutarında tazminat ödeyecektir. Ancak işçi askere giderken iş sözleşmesini kıdem tazminatını alarak feshetmişse bu durumda işçi işe iade talep edemeyecektir.

Görüleceği üzere İş Kanunu askere giden işçiler yönünden eski çalışanları koruyucu bir kural getirmiş; fakat bu kuraldan yararlanabilme süresini belirli şarlara tabi kılmış ve kısa tutmuştur.

İşçinin bu haktan faydalanabilmesi için o işte en az bir yıl çalışmış olması şarttır. Bir yıldan daha az süre çalışan işçiler yönünden bu hakkın kullanılması söz konusu değildir.

Kanuna göre, işveren askerden dönen eski işçisini “o andaki şartlarla” işe almak zorundadır. O andaki şartlar ifadesinden ne anlaşılması gerektiği hususu oldukça önemlidir.

“O andaki şartlar” ifadesini Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bir kararında “işçinin mümkün oldukça kazanılmış haklarının gözetilmesi gereği şeklinde değerlendirmiş; diğer yandan da, işyeri zorunluluklarının da dikkate alınması gereğini öngörmüştür. Ayrıca işçi işyeri zorunlulukları nedeni ile daha düşük ücretli bir işe alındığı takdirde, ileride işçinin kazanılmış haklara uygun ve işyeri zorunlulukları ile bağdaşır iş dalı açıldığında işverenin bu yükümlülüğünün devam edeceğini de hüküm altına almıştır. Yani, işçi önceki statüsü ile değil yeni işyeri zorunluluklarına göre çalıştırılacak, işveren tarafından daha düşük bir ücretle de işe alınabilecektir.

Özetle; Her şeyden önce işçi, askeri ve kanuni ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işverene başvurmalıdır. İşçinin, bu haktan yararlanması için eski işyerine ödevin sona ermesinden itibaren 2 ay içinde usulünce başvuruda bulunması gereği pek tabidir. İki aylık süre, hak düşürücü süredir.

İşçinin başvuruda bulunduğunu ispatlaması için noter yoluyla isteğini işverene iletmesinin daha uygun olacağını ifade edebiliriz. İşçi tarafından başvuru yapılmaz veya geç başvuru olursa işverenin işe alma yükümlülüğünden bahsedilemez.