Uluslararası ilişkilerde duygusallığa yer yoktur. Ancak mevzu Azerbaycan olunca, insan “kardeş ülke” demeden edemiyor. Zaten Türkiye ve Azerbaycan, sık sık “İki devlet, bir millet” ifadesiyle tanımlanıyor. Son günlerde iki ülkenin liderlerinin birbirleriyle sergiledikleri dayanışma da bu kardeşliği bir kez daha gözler önüne serdi.

Bildiğiniz gibi, Bakü salı günü sabah saatlerinde Karabağ'da mayın patlaması sonucu dört Azeri polis ve iki sivilin öldüğünü açıkladı. Bu olayın ardından da Azerbaycan Savunma Bakanlığı, bölgede “terörle mücadele operasyonları” başlatıldığını duyurdu. Operasyon 24 saat gibi kısa bir süre içinde Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlandı.  

Operasyon esnasında dünyadan Bakü yönetimine sert tepkiler yağdı. Özellikle Ermeni lobisinin oldukça güçlü olduğu Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Azerbaycan'a Karabağ'daki operasyonuna derhal son vermesi çağrısında bulundu. Fransa Dışişleri Bakanlığı da operasyonu “kabul edilemez” olarak niteledi. Fransa’nın Azerbaycan’a karşı sergilediği bu sert tutuma rağmen, ünlü Fransız gazetesi Le Monde, operasyonun sonucunu sayfalarına “Karabağ’da Azerbaycan’ın büyük zaferi, ayrılıkçılar silahlarını bıraktı.” manşetiyle taşıdı.

Bu süreçte Azerbaycan’ın, düzenleyeceği operasyonu önceden haber verdiği Türkiye ise her zamanki gibi kardeş ülkenin yanında yer aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler kürsüsünden dünyaya “Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu” ilan etti. Erdoğan, ayrıca, Ermenistan’ın Güney Kafkasya’da barışın, huzurun ve iş birliğinin tesisi yolundaki tarihî fırsatı yeterince değerlendiremediğini belirterek başta Zengezur Koridoru hakkında verdiği sözleri yerine getirmesini beklediklerinin altını çizdi.  

Bu koridor, 2020 Karabağ Savaşı sonrasında Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasında kurulacak olan bağlantıyı sağlamak amacıyla Azerbaycan ve Ermenistan arasında imzalanan ateşkes antlaşmasının dokuzuncu maddesi gereği planlandı.  

Zengezur Koridoru'nun hayata geçirilmesiyle Türk dünyasıyla iş birliği ve ticaret artacak; Orta Asya'ya kesintisiz gidilebilecek ve tarihî İpek Yolu’nun canlanması sağlanacak. Böylesine önemli bir projeden Ermenistan’ın da kazanç sağlayacağı aşikâr. Tabii ki bu projenin hayata geçirilecek olması, bölgedeki nüfuzu azalacak İran kadar Orta Asya ülkeleri ve Çin ile ticaretin artmasını istemeyen ABD'yi de oldukça endişelendiriyor.

Türkiye ve Azerbaycan’ın iş birliği Zengezur Koridoru ile sınırlı değil. İki ülke, özellikle ulaşım ve enerji alanlarında bölgesel ve küresel ticareti kolaylaştırmayı amaçlayan birçok proje hayata geçirdi. Bunlardan birine örnek vermek gerekirse, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu'nun açılması ile Türkiye'den başlayarak Kafkasya, Orta Asya ve Çin arasındaki kesintisiz ulaşım girişimi olan Orta Koridor'un bir ayağı tamamlanmış oldu. Türkiye'nin jeostratejik önemini artıran bir başka proje olan Trans Anadolu Doğal gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi ile ise Azerbaycan doğal gazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınıyor.

Sonuç olarak, ABD ve Fransa gibi ülkelerin kendi çıkarları doğrultusunda kurguladıkları Kafkas girişimine rağmen, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki sıkı dostluk başka ülkelerin bölgede oyun kurmasına mâni oluyor. Ermenistan’ın da yanı başındaki Ukrayna örneğinden ders alarak Batı ülkelerine sırtını dayamak yerine komşu ülkelerle ilişkilerini düzeltmeyi kabul etmesi, bölge barış ve refahı için büyük önem taşıyor.