Gün geçmiyor ki Cumhuriyet Halk Partisi’nde yeni bir gerginlik ve tartışma yaşanmasın.

En son gerginlik, Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal'ın, "Başkan seçilirsem belediyenin kapıları DEM Parti hariç herkese açık olacak." sözleri üzerine çıktı.

Burcu Köksal’ın bu çıkışının garipsenecek bir yanı yok. Zira Dem Parti ile kent uzlaşısı adı altında bölgesel bir ittifaka giden Cumhuriyet Halk Partisi’nin ulusalcı tabanının bu durumdan rahatsız olduğu biliniyor.

Onun da ötesinde son seçimlerde de gördüğümüz üzere milliyetçi oylar yükselişte ve DEM Parti ile aynı karede görüntü vermek, özellikle İç Anadolu ve Karadeniz gibi bölgelerde Cumhuriyet Halk Partili yerel siyasetçiler için ciddi bir sorun.

Yaşanan krize verilen tepki sırasında Ekrem İmamoğlu’nun Özgür Özel’i aşarak âdeta bir eş genel başkan gibi Burcu Köksal‘a ültimatom vermesi Cumhuriyet Halk Partisi’nin bugün geldiği noktayı göstermesi açısından ibretlik.

Görünen o ki Cumhuriyet Halk Partisi’nin siyasi kültüründe ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. Dem Parti tarafından uzunca süredir mayalanan Cumhuriyet Halk Partisi’nin; gün geçtikçe artan bir şekilde DEM Parti’nin siyasi söylemlerini, pratiklerini ve kültürünü benimsemeye başladığını görüyoruz.

Bu süreç malumunuz, bugün başlamadı. Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olması sonrasında ‘Seni başkan seçtirmeyeceğiz’ söylemi etrafında Selahattin Demirtaş’la iş birliğine giden Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç politika ve dış politikada zamanla HDP’nin söylemlerini sahiplenmeye başladığını gördük.

Cumhuriyet Halk Partisi; Suriye, Libya ve Irak tezkerelerine karşı çıkarken hep HDP ile aynı karede yer aldı.

Bir önceki yazımda belirttiğim üzere Cumhuriyet Halk Partisi bugün bir yol ayrımında ve seçimler, CHP için köprüden önceki son çıkış gibi gözüküyor.

Zira CHP’ye çalınan PKK mayasından rahatsız olan seçmenin ne yapacağı belirsiz. Burcu Köksal’ın çıkışı bunun bir göstergesi. Yani bu mayanın tutmayıp sütün kesilmesi de ihtimal dâhilinde. Bu durumda ortaya nasıl bir parti çıkar, parti bölünür mü; tahmin etmek güç.

Bütün bunların ötesinde Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu arasında derinden giden, büyük bir kavga devam ediyor. Özgür Özel’in bu mücadeledeki konumu ise çok belirsiz.

Seçimlere şunun şurasında çok az kaldı, seçim sonuçları ile ilgili bir tahmin yapmak güç ama şunu çok rahat söyleyebiliriz ki CHP, seçimlerden sonra asla aynı CHP olarak kalamayacak. Ya küçülecek ya da tam manasıyla DEM tarafından mayalanacak. Hep beraber izleyip göreceğiz.