Cumhuriyet Halk Partisi’nde sular durulmuyor.

Parti içinde farklı hizipler ve kliklerin tarafı olan kıyasıya bir rant ve güç kavgası var.

Yani yerel seçimlere giderken parti tam manasıyla bir kaos içerisinde.

Ne adaylar zamanında belirlenebiliyor ne belirlenen adaylar yerel seçimlerle ilgili somut projeler ortaya koyabiliyorlar ne de belirlenen adayların arkasında durulabiliyor.

Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayının belirlenmesi hususunda yaşananlar bunun en somut göstergesi.

Önce tabanın karşı olmasına ve deprem zamanındaki açık başarısızlığına rağmen Lütfü Savaş aday gösterildi. Daha sonra CHP tabanından gelen baskı ve tepkiler neticesinde adayın değiştirileceği bizzat Genel Başkan Özgür Özel tarafından açıklandı. En son olarak ise Lütfü Savaş’ın adaylığının kesinleştiği kamuoyuna açıklandı.

Türkiye’nin ana muhalefet partisinin bir mahalle bakkalından bile daha kötü yönetildiğine insanın inanası gelmiyor ama şu resme bakınca yalın gerçek maalesef bu.

Partiyi bugün kimin yönettiği belli değil. Hukuken genel başkan olsa bile Özgür Özel’in etkisiz olduğu, partiyi kontrol edemediği ve sözünü dinletemediği çok açık. Bir atasözümüz der ki; ata ve hükûmete iyi bineceksin, binemezsen seni sırtından atar.

CHP’nin bir de atanamayan eş genel başkanı var. İmamoğlu’nu kastettiğimi hepiniz anlamışsınızdır. İmamoğlu âdeta bir eş genel başkan gibi hareket ediyor. Büyükşehir ve ilçe belediye başkanı adaylarını kendi belirliyor, genel başkan olmadan aday tanıtım toplantıları yapıyor. Görünen o ki Cumhuriyet Halk Partisi, DEM Parti ile iş birliği yapa yapa DEM Parti’nin siyasi kültürünü benimsemiş durumda. Malum, bir başka atasözümüz de üzüm üzüme baka baka kararır der.

CHP’nin bir de son kurultayı kıl payı kaybeden ve parti içerisinde hâlâ etkisini hissettiren gölge genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu var. Son kurultayda kendisine ihanet edildiğini düşünen Kılıçdaroğlu da hesap sormak üzere âdeta pusuya yatmış durumda. Yerel seçimlerde yaşanacak bir hezimet sonrasında yaşanacak olan kaostan faydalanarak koltuğunu yeniden kapmanın hesapları içeresinde.

Dışarıdan aldığı akıllarla Türk siyasetini siyasi mühendislik ile dizayn etmek üzere yola koyulan ve “altı benzemesi” bir araya getiren Cumhuriyet Halk Partisi; bugün parti içi disiplini kaybolmuş, kimin yönettiği belli olmayan ve birçok yerde seçimleri kazanmak için DEM Parti’ye muhtaç bir partiye dönüşmüş durumda. Kendilerine başarılar diliyoruz.