Geçen hafta gıda zehirlenmelerinde herkesin aynı düzeyde risk altında olmadığından özellikle risk grubu olarak tanımlanan yaşlılar, bebekler, hamileler ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin gıda zehirlenmelerine karşı daha tedbirli olmaları gerektiğinden bahsetmiştik.

Gıda zehirlenmesi riskinin azaltılmasında dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da gıda tercihleridir. Her gıda zehirlenmeler açısından aynı düzeyde riskli değildir.

En riskli gıdaların başında çiğ ya da az pişmiş et ve et ürünleri gelmektedir. Et ve tavuk özellikle kesim işlemleri esnasında pek çok hastalık yapıcı mikroorganizma ile bulaşık hale gelebilmektedir. Bu etlerin güvenli hale gelebilmesi için ise alınabilecek en etkili tedbir iyice piştikten sonra tüketilmeleridir.

Pek çok ülkede ortadan kalkmış olmasına karşın brusella hastalığı ülkemizde halen gözlenmektedir. Bu durumun başlıca nedenlerinden birisi çiğ koyun sütünden üretilen peynirlerdir. Gıda zehirlenmeleri açısından risk grubunda olduğunu belirttiğimiz kişilerin başta brusella olmak üzere tüberküloz, Listeriyoz gibi gıda kaynaklı hastalıklardan korunabilmesi için çiğ sütten üretilmiş süt ürünlerinden kesinlikle uzak durmaları, en azından pastörize edilmiş sütlerden üretilmiş süt ürünlerini tüketmeleri gerekmektedir.

Yumurtada bulunması muhtemel hastalık yapıcı mikroorganizmalardan birisi Salmonella’dır. Bu noktada çiğ yumurta ile hazırlandıktan sonra ilave bir pişirme işlemine tabi tutulmayan pastacılık ürünleri ile ev yapımı mayonez ve mayonezli gıdaların güvenli olabilmesi için hazırlanmasında pastörize edilmiş sıvı yumurta kullanılması gerekmektedir.

Bir diğer dikkat edilmesi gereken gıda tipi ise tüketime hazır gıdalardır. Ülkemizde oldukça yaygın hale gelen etsiz çiğ köfte bu gıda grubuna girmektedir. Etsiz olarak hazırlansa dahi yapılan çalışmalar açıkta satılan çiğ köftelerin pek de hijyenik olmadıklarını göstermektedir. Bu noktada risk grubundaki kişilerin bu tip tüketime hazır gıdalardan uzak durmaları önerilmektedir.

Gıda kaynaklı bakteriyel, viral ve paraziter hastalıkların önemli nedenlerinden birisi de çiğ olarak tüketilen sebze ve meyvelerdir. Sebze ve meyvelerin hastalık yapıcı etkenler ile bulaşık hale gelmesindeki en önemli faktörlerden birisi yetiştirilmelerinde olgunlaşmamış hayvan gübresi kullanımı veya kanalizasyon suyu karışmış sular ile sulanmalarıdır. Burada alınabilecek önlemlerin başında çiğ olarak tüketilen sebze ve meyvelerin çok çok iyi yıkandıktan, mümkünse kabuğu soyulduktan sonra tüketilmesidir.

Risk grubundaki kişilerin, iyi yıkandığından ve hazırlandığından emin olamadıkları ev dışındaki yerlerde bu tür çiğ gıdaları tüketmemeleri gıda zehirlenmelerinden korunmaları açısından önem taşımaktadır.