Diriliş Postası, her tuğlasının, her gediğinin Hakan Albayrak tarafından verildiği bir gazete. Sadece bir gazete olmaktan öte ona yüklenilen misyonuyla, olumlu havasıyla, doğru bildiğini doğruca söylemeyi şiar edinmiş bir ses. Türkiye’nin medya camiasında kısa sürede güzide bir yere ulaşmışsa bu, Hakan Albayrak’ın başarısıdır. Tabii ki beraberinde çalışan bu konuda mücadele eden ekibin. Türkiye’nin bildiği, tanıdığı ve alıştığı gazeteciliğin bütün tabularını yıkmış, tam sayfa fotoğrafıyla, balonuyla, pandasıyla, “ufuk” ismini verdiği arabasıyla, küçük resimli, bol yazılı tarzıyla yeni, yepyeni bir yol geliştirmiştir. Diriliş Postası, Hakan Albayrak’ın gazetesidir.

Bugüne kadar çıkarılan 9 ay süredir yayın hayatına devam eden gazetemizin duruşu, ortaya koyduğu çizgi ve gösterdiği Müslümanca tavırların vs. vs. vs. hepsinin arkasındayız. Hakan Albayrak, gazetemizin imtiyaz sahiplerine rağmen çıkarmadı bu gazeteyi. Paralel düşüncelerle bir hareket alanı oluşturuldu ve paralel hassasiyetler ile çizgiler çizildi. Hem Hakan Abimi yakından tanıyorum hem de imtiyaz sahibi olan ağabeylerimi. Hepsi de gerçekten münferiden iyi bir Müslüman olabilmek için gayret gösteren zâtlar. Hepimiz birlikte güzel işler yaptık.

Patronlar da buna müsaade ettiler.

Şimdi her şeyiyle Hakan Albayrak imzasını taşıyan bir gazetenin bulunduğu yerden daha iyi yere taşınması için mücadele etme zamanıdır, geride kalanlar için. Neden geride kaldıkları sorgulanmamalıdır. Sorgulayanlar, bugünkü Erem Şentürk’ün yazısını okuyup meraklarını oradan giderebilirler.

Diriliş Postası haddi zatında bir basın yayın organıdır. Yeri gelir satılır, patronu değişir, yeri gelir kapatılır, yeri gelir tiraj patlaması yaşar, yeri gelir genel yayın yönetmeni veya tüm ekibi değişir. Değişebilir. Önemli olan inandığı şeyleri savunup savunmadığıdır. Söyleminin kayıp kaymadığıdır. Hakan Abi’nin oluşturmuş olduğu hassasiyetlerin korunup korunmadığıdır. Önemli olan Türk basınında Diriliş Postası nefesinin hissedilip hissedilmediğidir.

Bendeniz Hakan Abim ile geçirdiğim 10 aylık zaman içerisinde kendisinden fazlasıyla müstefîd oldum. Ben onun genel müdürüydüm; ama o benim abimdi. Muhteşem anlar paylaştık, sevinçler yaşadık. Vesilesiyle adam gibi adamlarla tanıştım. Gerçek dostlarımın sayısını artırdım. Diriliş Postası’ndaki birlikteliğimiz mekansal bakımdan son bulmuş olabilir. Lakin her zaman birlikte olmaktan şeref duyacağımız, her fırsatta bir araya gelmek isteyeceğimiz bir yoldaş, bir sırdaş. Bu köşe vesilesi ile de kendisine bir kez daha çok; ama çok teşekkür ediyorum. Bize tüm yaşattıkların için sağol, varol…