Son günlerin gündemini belirleyen, “İmam hatip ve ilahiyat müfredatı değiştirilmedikçe bu memlekette geleceğin IŞİD’çileri yetişmeye devam edecektir.”​ tweeti oldu.

Bu tweette verilen ve çıkarılan mesaj, doğal olarak şuydu: “İmam hatipler ve ilahiyatlarda mevcut durumda IŞİD’e eleman yetişiyor, müfredat değiştirilmediği sürece yetişmeye devam edecektir.”

Siz bu mesajı verirseniz milyonlarca mensubu olan camiadan da her türlü tepkiyi alırsınız. Bu mesajın aynısını sizin camia için başkası verse verilen tepkilerin katbekat fazlasını siz de verirdiniz. Eğer ki maksadınız, bu cümleden çıkarılan anlam değilse size düşen, özür dilemektir; sizi en sert cümlelerle de eleştirseler hakaret etmek değildir.

Ama siz ne yaptınız? Önce sizi eleştirenlere hakaretler ettiniz, art niyet aradınız; kendinizi sütten çıkmış ak kaşık gösterip “Ben de bir sorun yok, varsa da süt bozuktur.” mesajını vermeye devam ettiniz. Yarım ağızla özür diler gibi yapıp “Müfredat eleştirisini, kendisi ve iki çocuğu da İHL’li olan İslamoğlu’nu İHL ve ilahiyat düşmanı gibi göstermek Fasıklık alametidir.” şeklinde bir açıklamayla sizin sorunlu cümlenizi eleştirenleri de “münafık” olarak nitelendirip size yapılan ve çirkin bulduğunuz saldırının(!) katbekat fazlasıyla onlara karşılık vermiş oldunuz.

Sizinle ilgili ne zaman bir tartışma çıksa, size yönelik bir eleştiri olsa dikkatimi şu çekiyor: Kendinizi öyle bir yere konumlandırıyorsunuz ki siz hiç hata yapmamışsınız, her şeyiniz doğru; yanlış olan, sizi eleştirenler!.. Doğrunun temsilcisi siz, yanlış olanlar ise sizi eleştirenler!.. Hatasız olan siz, yanlış yapanlar hep karşınızda olanlar!.. Kusura bakmayın ama ilminize saygı duymakla birlikte sizi bir âlim olarak addedemiyorum. Hiç başınızı eğdiğinizi görmedim, henüz olgunlaşmamış bir başak gibi hep başınız dik!..

“Türkiye IŞİD’e silah veriyor.” diyenlerle “Türkiye IŞİD’e adam yetiştiriyor.” diyen -bilerek veya bilmeyerek- Türkiye’ye aynı zararı veriyor, aynı merkezlere hizmet ediyor. Bu söylem, ülkeni bir yerlere ihbar etmektir, gammazlamaktır!.. Türkiye’nin IŞİD’e silah gönderdiğini söyleyenler, nasıl gazetecilik yapmadıysa, yaptığı haberlerle Türkiye’ye hizmet etmediyse “Türkiye’nin belli okulları IŞİD’e eleman yetiştiriyor ve yetiştirmeye devam edecek.” eleştirisi de(!) Türkiye’ye hizmet etmiyor.

Yine de elimi vicdanıma koyuyorum ve o gazeteci kılıklı vatan hainiyle sizi aynı kefeye koymuyorum. Ancak ortaya konan bu söylemin de basit bir müfredat eleştirisi olarak alınmasını beklemenin de hakkaniyetli ve gerçekçi bir beklenti olduğunu da düşünmüyorum!.. Evet, müfredatın eksiği, yanlışı olabilir. Buradan hareketle mevcutta İmam hatiplerin ve ilahiyatların IŞİD yetiştirdiğini, gelecekte de IŞİD yetiştireceğini söylemek en azından yalan, iftira ve had bilmezliktir… Sözlerinizin arkasındaysanız IŞİD’e katılan imam hatipli ve ilahiyatçı sayısını açıklayın da saygı duyalım…

Ayrıca bir eleştiri yapılacaksa bunu imam hatip ve ilahiyat özelinde tartışmanın ve sorunun sadece bu okullarla ilgili olduğu izlenimi vermenin de haksızlık olduğu kanaatindeyim. Ülkemizde eğitimle ilgili sorunlar vardır. Bu sorunlar, sistemle ilgilidir ve tüm eğitim camiasını ilgilendiren sorunlardır…