“İnsan insana muhtaçtır” diye yazdığımı hatırlıyorum bir zamanlar. Öyledir elbette ve öyle olması da gerekir. İnsan kendine bir dost, bir sırdaş, bir yoldaş arayarak geçirir belki de ömrünü ve böyle birini bulmuş olanlar benim kanaatime göre şanslı olan insanlardır. Zira bir dost bulabilmek her ademoğluna nasip olacak şey değildir.

Lakin bazı haller ve durumlar da var ki insan, insandan kaçar. Benim söylediğimin aksine eski bir Latin sözünde de “insan insanın kurdudur” diye söylüyor. O da haklı. Zira yanındaki insanın kim olduğu, nasıl olduğu da önemli mesele.

Bizim kültürümüzde “yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmek” diye bir şiar var malum. Belki de sırf bunun için bile bütün insanları kardeş görmek, kardeş bilmek diyen adamlarla dolu tarihimiz. Zira Allah’ın yarattığı her insanı O’na karşı gelmedikten sonra kusurlarıyla ve hatalarıyla dahi beraber kardeşi saymak fikriyle yoğrulmuş bir medeniyetimiz var.

Hasan-ı Basri Hazretleri’nin “Öyle çok kardeşim var ki benim aynı anadan ve aynı babadan olmadığım” dediğini hatırlıyorum. Zira inanmak, kardeş olmak demektir. Aynı kıbleye dönen, aynı inanca sahip insanlar aralarında bir kan bağı olmasa bile kardeştirler yani.

Kardeş kelimesi Türkçe bir kelime. Çok eski zamanlardan beri dilimizde var. Lakin bu haliyle değil. Uygurca’da da aynı manada kullanılan benzer bir kelime var “kadaş” ve belki de aslı da budur. Kelimenin asıl hali “karındaş” yani aynı karından doğan kişilere kardeş deniyor. Divan-ı Lügati’t- Türk’te de tam olarak böyle geçiyor. Burada dikkat edilecek bir ayrıntı var aslında, bir incelik belki. Aynı babadan olanlar da elbette kardeştir lakin özellikle “anne” ön planda tutulmuş. Neyse, kelime zamanla değişecek Anadolu da çok kullanılan “kardaş” ya da “gardaş” şekline dönüşmüş ama şimdilerde daha ziyade “kardeş” diye kullanıyoruz. Pek çok dilin aksine de kız ya da erkek kardeş ayrımımız yok bu kelimede. Mesela Arapça’da “ahi” kelimesi erkek kardeş demek oluyor. “Uhti” ise kız kardeş. Bizim de aslında tarihi kaynaklarda çok defa geçen ve bugün de Ahi Evren üzerinden bildiğimiz “Ahi ve Ahilik” kardeşlik anlamında bir tabir yani. İhvan, uhuvvet de bu kelimeyle akraba.

Ezcümle kardeşlik dediğimiz her ne kadar bir kan bağı üzerine kurulmuş bir tabirse de aslında daha ötelerde ve çok daha manalı bir kelime. Ve belki de eskilerin dedikleri doğrudur, kardeş olmak için kan bağı gerekmiyordur. Hem ben eskilerin yalancısıyım ama şöyle diyorlar “Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini”