Rus savaş uçakları önceki gün Suriye’nin İdlib vilayetinde Suriye Milli Ordusu’na bağlı Feyleku’ş-Şam grubunun eğitim kamplarını vurdu.

Hava saldırısında Ankara’nın desteklediği ılımlı muhalif askerlerden onlarcası hayatını kaybetti.

Savaş alanında ve çatışmalarda değil Rusya’nın gerginliği azaltma bölgesine düzenlediği hain saldırıda şehit oldular.

Onlar da bizim şehitlerimiz.

Allah şehadetlerini kabul eylesin.

Katliam kurbanlarının hepsi asker değil.

Aralarında gazeteci Reşid el-Bekir gibi siviller de var.

Putin böyle bir alçaklığı daha önce Türk askerlerine de yapmış ve Rus savaş uçakları İdlib’de gözlem noktalarına giden konvoyumuzu vurmuştu.

Ayının dostluğu ancak bu kadar olur.

Tüm dünyanın sırt çevirmesi sonucu İdlib’in bir bölgesine sıkışıp kalan ve Türkiye’nin korumaya çalıştığı Suriyeli muhaliflere yazık.

Adeta Rusya’nın şamar oğlanı haline geldiler.

Moskova nerede ve ne zaman Ankara’yla bir anlaşmazlık yaşasa İdlib’i vuruyor.

Libya’da Rus paralı askerleri geri çekilmek zorunda kalıyor, Putin acısını İdlib’den çıkarıyor.

Türkiye ve Ukrayna safları sıklaştırıyor, Rusya İdlib’e saldırıyor.

Azerbaycan ordusu işgal altındaki Karabağ’da ilerlemesini sürdürürken Rus savaş uçakları İdlib’de katliam gerçekleştiriyor.

Rus medya organları İdlib’de “teröristlerin üzerine yarım ton bomba atıldığını” söyleyerek hava saldırısının görüntülerini yayınladı.

PKK/YPG’ye kol-kanat geren Rusların “terörist” dedikleri Türkiye’yle birlikte hareket eden ılımlı muhalifler.

Rusya’nın saldırılarına karşı koruyamayacaksak ve Putin bize her kızdığında gidip onları bombalayacaksa desteğimizin ne kıymeti var?

Bize güvenen ve bizimle birlikte hareket edenleri savunamayacaksak bundan sonra bu bölgede insanlardan bize güvenmelerini nasıl isteyebiliriz?

İdlib ne yazık ki Türkiye’nin Rusya’ya karşı yumuşak karnı haline geldi.

Son katliamın hedefinin Türkiye olduğunda ve Ankara’ya mesaj verdiğinde şüphe yok.

Rus uçaklarının saldırı düzenlediği bölge sınırımıza sadece 9 kilometre uzaklıkta.

Moskova’nın bu kadar pervasızca saldırmasının sebebi gerçekleştirdiği katliamın yanına kâr kalacağını düşünüyor olması.

İdlib’in tamamen rejim güçlerinin eline geçmesi için saldırılarını sürdürecek.

Rusya’yı durdurmak ve Putin’in kafası her bozulduğunda İdlib’e saldırmasını önlemek için mutlaka bir şeyler yapmalı.

Bu keyfi vahşet döngüsüne artık bir son vermek gerekiyor.

Aksi takdirde Türkiye sınırına yakın bölgelerde kurulu kampların sakinleri de kendilerini güvende hissetmeyecekler.

Çünkü Rus savaş uçaklarının o kampları hedef almayacağının garantisi yok.

Saldırıların Türkiye’den Suriye’ye dönüşleri olumsuz yönde etkileyeceği de kesin.

Azerbaycan, Karabağ sorununun çözümü için Türkiye’nin de masada olması gerektiğinde ısrarlı.

Fakat Moskova buna şiddetle karşı çıkıyor.

Tam tersine, Karabağ’daki işgalin devam etmesi için Ankara’dan Bakü’ye baskı yapıp Azerbaycan ordusunun ilerleyişini durdurmasını istiyor.

Türkiye’nin Karabağ’da çözümün parçası olmasına karşı çıkan Moskova, Ankara’ya Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Türkiye arasında arabuluculuk teklif ediyor.

Rusya’nın GKRY ile Türkiye’yi aynı kefeye koyması bize hangi gözle baktığını zaten çok iyi özetliyor.