Meral Akşener’den hiçbir şey olmaz. Pensilvanya’nın kurdurduğu değil, doğrudan Fetullah Gülen’in kurduğu partiyle hangi yoldan yürünüp, nereye varılabilir?AK Partiden oy çekebilir mi? İmkansız. Belki sosyal medyada dolaşan, “Bakın bakın… Ben ne kadar da cesurum, adalet ve hakkaniyet üzerine sözümü sakınmadan konuşuyorum” diye poz veren bir iki kişiden oy alabilirler ki, onlarında sayıları dayılarıyla birlikte 500 kişiyi geçmez. Kendileri de bunu bildikleri için büyük parsa olarak gözü CHP ve MHP seçmenine dikmiş durumdalar. Fetullah Gülen, partinin kuruluşunun ilan edileceği yer olarak Samsun’u seçmiş. Güya kurtuluş savaşı başlatıyor. Kime karşı? Tabii ki Erdoğan’a. Parti binası da Çankaya’da Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’nde olacakmış. Bitti gitti. Bütün strateji 1980’den kalma isimler üzerinden sembolik numaralar. Bir plan, bir strateji ve ülkenin yarısından fazlasının sahiplenip arkasında duracağı bir hedef yok yani ortada. “Mustafa Kemal” diyerek CHP’li seçmenden, “Türk, Türk, Türk” diyerek MHP’li seçmenden oy almayı planlıyorlar. Bu işte parti dedikleri. Kafası karışık, bir türlü istediği yere gelememiş bir avuç başarısızın ortak hayalle değil de ortak düşmanla toplanmış hali.

Ne olacak peki? Böyle parti mi olur? CHP’den ve MHP’den oy almayı nasıl planlıyorlar. Ben size asıl olacağı söyleyeyim. Hiç kahin olmaya gerek yok.

***

Fetullahçılar bir siyasetçiyi kullanıp bir yere getirmek istediklerinde ne yaparlar? Eline sahte, yalan, iftira ve mahrem kayıtlarla harmanlanmış dosyalar verip kürsüye çıkartırlar. Bakınız 2009’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun İstanbul Belediye Başkanlığı adaylığı. Fetullahçılar bir siyasetçiye alan tanımı yapmak için ne yaparlar? Kaset operasyonu düzenler, rakipleri bertaraf edip sistemi onların partlattığı kişiye mecbur ederler. Bakınız Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanlığı. Yarın da ne bir eksik ne bir fazla, aynısı olacak.

Meral Akşener elindeki dosyalarla dolaşıp özellikle CHP ve MHP tarafının açıklarını ortaya dökecek. Kaydedilmiş mahremler, sansasyonel video kayıtları, yapılmış hatalar, zinalar, rezillikler, karışık para ilişkileri derken ortalık kasetle, belgeyle dolacak. Hangisi gerçek, hangisi iftira ayırt edilemeyecek derecede karışık olacak herşey. “Hakikate giden yolun ortasına otururum ve doğruyu örterim” diyen şeytan gibi etrafa dosya ve belge saçacaklar. Aydın Doğan için zorlu bir süreç olacak. Sözcü gibi çizgi altı tetikçiler bayram edecek ama Doğan “Haberi yapsam bir türlü, yapmasam bir türlü” çizgisinde ateşle oynayacak.

Meşru yollarla Erdoğan’ın karşısına çıkıp, bir plan, bir hayal, bir umut anlatacak ve halkın kalbine dokunup oy alacak adayları yok ellerinde. Tek eksikleri adayları diyelim ama Türkiye için bir hayalleri de yok. O halde, “Ortak düşman Erdoğan’a karşı birleşmek” dışında başka hiçbir motivasyonları da yok. İyi de Türkiye’de bütün muhalefet buradan ekmek yiyor ve bu “Erdoğan düşmanlığı” ekmeği herkese yetmez. İşte bu yüzden Meral Akşener bu ekmeğin büyük bölümünün kendisine kalması için rakiplerini bertaraf ederek başlayacak siyasete. Ya Koray Aydın gibi Akşener’e katılacaklar ya da Fetullah Gülen’e katlanacaklar. Böyle başlayacak ve böyle bitecek Akşener macerası. Hani “Buraya yazıyorum” derler ya, hah işte bende yazıyorum buraya.