Şu yalan dünyada muhabbetten gayrı ne kârımız var?
Müminin muhabbeti namaz ile,
Refik olanın muhabbeti gönülden sohbet ile...
İki kelime işte... Dua da iki kelime değil mi?..
***
Dua ki muhabbetin kalbi.
Dost ile muhabbeti kesen hayattan kesilir.
Gönlü ile muhabbeti kesen ömrünü bitirir.
Gönlü verenden muhabbeti kesen ölse de bir, kalsa da bir.
***
Muhabbet bittiğinde insan da biter.
Sohbet, sahabe, sahip... Bunlar muhabbetin akrabaları. Muhabbete sahip olan özüne de hakim olurmuş.
Kiminin dünyaya muhabbeti bitince ölür, üzerine toprak atılır.
Kimi de kalbiyle muhabbeti keser, canını yaza yabana atar, leşten farkı kalmaz.
***
Burada muhabbet yok, diye çekip gidenler, muhabbetin aynı yükü çeken ruhlarla olduğunu en iyi bilenlerdir.
Mevla bir güzel yük vermiş, elbet o yükü çeken habib de verir.
Muhabbet de sabır ile, nasip ile.
***
Bu âleme muhabbet için geldiğini hatırlayan canlar ölesi değil!
***
Bir dostuna, bir garibe, bir yolcuya ellerinle bir sofra kurdun ise bu dünyada senden toku yok.
***
Gönlüyle görmeyen, muhabbetle konuşmayan, iki lokmayla doymayan canı, hayvan diye besle dur.
***
Ruhun gıdası vermek, etin gıdası almak. En güzeli muhabbette insan kalmak. Bu âlemde insanlık yükünü taşımak her canın harcı değil.
***
Her ne hal gelmiş ise başımıza dertten yana; hepsi de muhabbetten kaçtığımız için.
Âlemin mayası muhabbet ile karılmış, muhabbetten uzak duran ekmek gibi küflenir. Mayasından uzak düşen cennetten cehenneme düşmüş gibi...
Gönlün gözü kör olmaya; âlemin çarkını çeviren muhabbet.
“Maksat muhabbet olsun” diyenlere aldanmayın. Muhabbet olmasaydı âlem kurulmazdı. Maksadı muhabbet olanın ömrü telef olmaz.