Geçenlerde bazı gazetelerde ve internet sitelerinde Suudi Arabistan’ın Türk ürünlerine ambargo uygulayacağı yönünde haberler yayınlanmıştı.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, söz konusu iddialarla ilgili yaptığı açıklamada, firmalardan ve Suudi devlet makamlarından henüz resmi ve net bir bilgi gelmediğini söyledi.

Suudi Arabistan’a ihracatımızın geçen yıla göre yüzde 17 düştüğüne dikkat çeken Olpak, “Suudi firmalar yerli ürün kullanımına yöneldiklerini ifade ediyorlar” dedi.

Bir yanda Türk firmalarına kasıtlı olarak zorluk çıkarıldığı ve Türk ürünlerine ambargo uygulanacağı iddiaları…

Diğer yanda konuyla ilgili resmi bir açıklamanın olmaması…

Gerçek nerede?

Bana ulaşan bilgilere göre, Suudi Arabistan Ticaret ve Yatırım Bakanlığı son birkaç aydır işadamlarını bakanlığa çağırarak Türk firmalarıyla anlaşmalarını iki ay içinde sona erdirmelerini talep ediyor.

Söz konusu talep işadamlarına şifahen iletiliyor ve herhangi bir yazılı belge verilmiyor.

İşadamlarına karara uymadıkları takdirde çağrılacakları bir sonraki yerin güvenlik merkezi olacağı da hatırlatılıyor.

Suudi Arabistan bu şekilde bir yandan Türk ürünlerine örtülü ambargo uygularken diğer yandan da Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve uluslararası hukuk önünde kendisini bağlayacak resmi bir tavırdan kaçınmış oluyor.

Yani resmi açıklama yapılmaması ambargo olmadığı anlamına gelmiyor.

Nitekim Olpak da Türk müteahhitlerin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) bir takım sıkıntılar yaşadıklarını itiraf ediyor.

Suudi Arabistan daha önce medya aracılığıyla Türk turizmini ve ürünlerini boykot çağrısında bulunmuştu.

Fakat söz konusu çağrıların pek etkisi olmadı.

Çünkü Suudi Arabistan halkı Türkiye’ye boykot ya da ambargo uygulanması gerektiği görüşüne katılmıyor.

Tam tersine halk arasında Türkiye’ye yönelik ciddi bir sevgi ve sempati var.

Riyad’ın işi tacirleri tehdit boyutuna kadar götürmesinin altında da boykot çağrılarının halk tarafından ciddiye alınmaması yatıyor.

Böyle giderse bir sonraki adımda Türkiye’yi ziyaret edeni veya Türk ürünü satın alanı “vatan haini” ilan ederler.

Suudi Arabistan Odalar Birliği Başkanı Ajlan bin Abdulaziz Al Ajlan’ın önceki gün yaptığı açıklama bunu gösteriyor.

Al Ajlan, sosyal medya aracılığıyla yaptığı o açıklamada şöyle diyor:

“Türk hükümetinin yöneticilerimize, ülkemize ve vatandaşlarımıza düşmanlığının devam etmesine karşılık gerek ithalat, gerek yatırım ve gerekse turizmde Türkiye’ye ait olan her şeyi boykot etmek tacir ve tüketici olarak her Suudi Arabistan vatandaşının görevidir.”

Al Ajlan’ın Suudi Arabistan hükümetinde resmi bir görevi olmasa da bu açıklamanın Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın bilgisi dâhilinde yapıldığından kimsenin şüphesi olmasın.

Anlaşılan o ki, Suudi Arabistan yönetimi Türkiye düşmanlığını sonuna kadar götürmekte kararlı.

Onlar da Erdoğan’ın liderliğinin yakında sona ereceğine ve eski Türkiye’nin geri döneceğine, daha sonra Ankara’yla ilişkilerinin düzeleceğine inanıyorlar.

Ambargonun amacı da Erdoğan’ın kaybetmesini sağlamak için Türk ekonomisine ve turizmine darbe vurmak.

Türk Lirası’nın ABD Doları karşısındaki değeriyle de yakından ilgililer.

Dostlarının iktidara gelmesini dört gözle bekliyorlar.