Suriye’de ilk olaylar başladığında bunun üçüncü dünya savaşının ayak asesleri olduğunu yazmıştım. Hatta uzun soluklu, az yoğunluklu bir dünya savaşı başladığını da ifade etmiştim. Olaylar 13. yılını bitirdi Suriye’de ve hem İran yoruldu hem Rusya. Bu arada Ukrayna ve Rusya arasında bir savaş başlattılar. Rusya daha da yoruldu. Araya beklenmedik şekilde Türkiye girince savaş yoğunluğu, çatışma yoğunluğu şeklinde devam etti.

Savaşa level atlatıp İslam ülkelerini test etmeye başladılar. İsrail üzerinden İslam ülkelerinin gücünü veya savaşma isteğini test ediyorlar. İran, Türkiye ve Mısır konu üzerinden savaşma hevesinde olmadıklarını gösterdiler zaten. Türkiye ve Batılı ülkelerde protestolar devam etse de direkt savaş pozisyonuna geçilmeyeceği gösterildi. Yemen ve Lübnan’ın konusu zaten belli, onlar kendilerine biçilen rol çerçevesinde mümkün mertebe bir şeyler yapıyorlar ya da yapmış gibi görünüyorlar. Hizbullah, İsrail ile savaşmaya çok niyetli değil; birkaç roketin de savaş sebebi kabul edilmediğini artık dünya âlem gördü bile. Yemen’de ise olası bir dünya savaşında Kızıldeniz’den tek gemi geçirmeyiz havası olduğunu sağır sultan da okudu artık. Bu arada Türkiye, Somali ile bir deniz anlaşması imzaladı; her ne kadar Somaliland konuya farklı yaklaşsa da konu olası bir dünya savaşında Kızıldeniz üzerinden gelecek sevkiyatları kontrol altına almak olarak okunmalı. Türkiye savunmasını sınırlarının çok ötesinden kurarak olası savaşı topraklarından uzakta tutmaya çalışıyor.

Geçtiğimiz gün yine ilginç bir gelişme yaşandı. Rusya ile NATO arasında gerginlik devam ederken 1916-1917 yıllarında Romanya, Rus Çarlığı’na emanet ettiği 91,5 ton altını geri istediğini ifade etti. Aradan iki devlet geçmiş olmasına ve altınların Çarlık Rusyası’na teslim edilmiş olmasına rağmen, “müflis tüccar eski defterleri açar” misali bu isteğe; 2012-2020'de Rusya Başbakanı olarak görev yapan Medvedev paylaşımında, Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa Birliği'nin el koyduğu Rus varlıklarına işaret ederek şunları söyledi:

“AB, 300 milyar dolar değerinde Rus varlığını çaldı. Şimdi de Rusya'nın Romanya'ya altınları iade etmesini istiyor. Buna 'S***irin gidin' demek dışında söylenecek bir şey yok.”

Medvedev, Avrupalı liderlere de hakaret edip "Onlar geri zekâlı, zayıf ve ahmaktır" diyerek devam ederken; Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Telegram hesabından perşembe günü yaptığı açıklamada, Sovyetler Birliği'nin 1935'te söz konusu altınların bir kısmını Romanya'ya iade ettiğini savunarak Romanya’yı haksız çıkardı.

Rusya üst perdeden nükleer silah başlıkları konusunu da ortaya attı ki savaş öncesi diş gösterme olarak algılanan caydırıcılık silahı aslında bu. Dünya eninde sonunda bu düşük yoğunluklu savaştan daha komplike ve ruberu savaşa geçecek. Tehditler boşa değil, ön hazırlıklar bitti. Ama diğer taraftan da tüm dünya ülkelerinin savaş stokları Suriye ve Ukrayna’da ciddi manada eksildi. ABD bile top mermisi tedariki için yeni hatlar açmaya çalışıyor.

Dünyada bir savaş kaçınılmaz. Afrika’nın deyim yerindeyse ümüğünü kuruttular. Şimdi bakir Rus topraklarını sömürmek üzere düzen kurmaya çalışıyorlar. Bu düzen için engel oluşturabilecek tüm yapıları test ettiler. Rusya yolu üzerinde Türkiye’nin denklem dışı kalma çabaları görünüyor. Bu nedende denklemi Polonya ekseninde kuracaklar. Yakın bir zamanda Rusya- Polonya çatışması ile karşı karşıya kalabiliriz ki bu defa savaş Ukrayna’daki gibi olmayacağa benziyor. Dünyayı daha zor zamanlara sürükleyecekler.

Silahlanmaya karşı olmak yetmeyecek. Güçlü, teçhizatını tamamlamış ve her an savaşa hazır bir ordu Türkiye için zorunlu bir hâl oldu. Sadece kendimiz için değil, mazlum coğrafyalar için de güçlü olmak zorundayız artık. Allah dünyayı zalimlerin şerrinden muhafaza eylesin. Vesselam.