Her halk kendi ikliminin lisânını söyler.

Yahya Kemal Beyatlı

Nihad Sâmi Banarlı’nın Türkçe’nin Sırları kitabının içerisindeki İmparatorluk Dilleri yazısı Usta Şair Yahya Kemal Beyatlı’nın bu sözüyle başlar. Bahsedeceğim habere en iyi girizgahın bu cümleyle yapılacağını düşündüm. Yahya Kemal Beyatlı, bu sözle öyle bir kültür ve dil tanımı yapıyor ki bu tanım aslında dilin ve kültürün ne için var olduğunu ifade ediyor.

Hayatın hızlanması ve kültürün endüstrileşmesiyle birlikle modern  yozlaşma çarkının dişlilerinden biri haline geldik. Bu çark öyle dönüyor ki faydacı bir dünya düzeni uğruna değerleri parça parça ediyor. Bu değerlerimizin en başında dil geliyor. Dil, yüzyıllık bir tarihi devri daim bir biçimde gönlümüzde gezdirir. 11. Yüzyılın Anadolu coğrafyasına götüren bir zaman tüneli olsa ve Yunus Emre dedemizle karşılaşsak onunla ne kadar iyi anlaşabileceğimizi ve özümüze dönebileceğimizi düşünüyorum. Bu durumun en büyük getirisi dilimizdir.

Dil, hakikatin özünde bizim için sonsuz bir nimet ve değerdir. İşte bu değerimizi yeni medya ve sosyal medyanın hırçın bilgi kirliliğinden koruyabilmek için Ahmet Yesevi Üniversitesi önemli bir adım attı. Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü Projesi’ni hayata geçiren üniversite, Türkçenin başlangıçtan 21. yüzyıla kadarki şair ve yazarların edebî birikiminin bütününü kapsayacak, bilimsel verilere dayalı bir biyografi sözlüğünü hazırladı.

Türk Edebiyatı İsimler Sözlüğü Projesi, başlangıçtan 21. Yüzyıla kadarki Türk edebiyatına ait şair ve yazarları kapsıyor. Projede; divan, âşık, tekke geleneği ve Tanzimat sonrası modern Türk edebiyatı bütünüyle ele alınmış. Anadolu’da Selçuklularla başlayıp Osmanlılarla devam eden ve günümüze ulaşan edebî birikimi toplumla buluşturmayı amaçlayan proje, yeni Türk edebiyatı alanında ise sadece Türkiye ile sınırlandırılmamış.

Ahmet Yesevi Üniversitesi ismine yakışır ciddiyette ve çapta muazzam bir çalışmayı hizmete koydu. Divan Edebiyatı alanından  Yeni Türk Edebiyatı alanına kadar birçok isim araştırmacılarla buluştu. Tek bir tıkla 27 ciltlik bir ansiklopediye ulaşabiliyorsunuz. Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Musa Yıldız hoca bana bu haberi ilettiğinde çok sevindim. Şuan aktaramayacağım başka sürpriz çalışmaları duyduğumda sevincim ikiye katlandı. Dilimizi öksüz bırakmadıkları ve kültürümüze böyle bir hediye sundukları için teşekkür ederim. Bu hazineye şu adresten ulaşabiliyorsunuz. teis.yesevi.edu.tr/

Not: Ahmet Yesevi Üniversitesi ve Esenler Belediyesi Kazakistan’da yapmayı planladıkları Hoca Ahmet Yesevi panelini Kovid 19 virüsü tedbirleri sebebiyle uzaktan bağlantı yöntemiyle yapacak. Bir panele gitmeden canlı takip etmek farklı bir deneyim olacak. 14 Mayıs Perşembe günü 14.00’te gerçekleşecek panel Esenler Kültür Youtube kanalından canlı olarak takip edilebilecek.

Oku, izle ve dinle – 8

Samanyolunda Ziyafet

Sezai Karakoç’un Samanyolu’nda Ziyafet adlı kitabı Ramazan ayı için başucu kitabı olmalıdır. Karakoç’un oruç ibadeti ile ilgili çoğunlukla Ramazan aylarında yazmış olduğu yazılardan oluşan kitap bizlere kim bilir neler hissettirecek?

Takva

Takva filminde kendi nefsini haramlardan sakınan Muharrem karakterinin içsel yolculuğuna şahit oluyoruz. Erkan Can’ın usta oyunculuğu ile film tam seyirlik bir hal alıyor. Vizyona girdiği tarihte çok tartışma yaratan filmi bugün başka bir gözle izlemek gerek. Bu vesileyle geçtiğimiz hafta son yolculuğuna uğurlanan filmin yönetmeni Ömer Kızıltan’a Allah’tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum.

Ya Rasul Allah

Uzun zamandır Sami Yusuf’un çok sesli konserlerini ilgiyle takip ediyorum. Yaptığı konserlerde Doğu ve Batı’nın farklı tını ve duygularını bizlere hediye ediyor. Sami Yusuf’un bu çok sesli konserleri üzerine daha fazla şey söylenebilir ama bu hafta Ya Rasul Allah eserinin konser kaydını dinlemenizi önermekle yetineceğim.