Onlarca devlet kurmuş, yüzlerce devletin hâkimiyetine son vermiş, hiçbir zaman esaret altında yaşamamış, hürriyeti için gerektiğinde dünyayı karşısına almış, dünyaya adalet dağıtıp âleme nizam vermiş, hep mazlumu koruyup zalimin karşısında durmuş, tarih yapmış ve yaptığı tarihi tüm dünyaya yazdırmış; Çin’e Çin Seddi’ni yaptıran, bin yıllık Bizans’ı tarihten silen, tarih kapayıp tarih açan, hazırlanması yılları alan Haçlı ordularını birkaç saatte savaş meydanına gömen, dünyanın en şerefli milletlerindenken İslam’la daha da şereflenen ve İslam’ın kılıcı olan, “İla-yı Kelimetullah”ı yaymak için şehadete düğüne gider gibi giden, tarihi binlerce yıl öncesine dayanan Necip Türk milletinden; tarihi olmayan, kökü bulunmayan, nesebi gayri sahih olan, şiddet ve gözyaşından beslenen, dünyayı yaşanmaz hâle getiren Büyük Şeytan Amerika’nın Aptal Başkanı Sarı Çiyan Trump’a!..

Aptal Amerika’nın Geri Zekâlı Sayın Başkanı!..

Sözlerimize iyi kulak veresin!.. Bir daha aynı mektubu yazmayacağız bunu da iyi bilesin!..

Coğrafyadan bîhaber, tarihten habersiz, insanlıktan nasipsiz yaratık!.. Sen Türk milleti kimdir diye merak edip tarihe hiç bakmadın mı?

Haydi sen geri zekâlısın, araştırma yapacak kadar beynin yok, yanında “danışman” sıfatıyla taşıdığın embesiller de mi sana “Bu Türkler kimdir, ne zamandır tarih sahnesinde yer alıyorlar, kaç devlet kurmuşlar, kaç devleti tarih sahnesinden silmişler?” diye bir malumat vermedi?

Sen Türk milletinin tarihine bakınca kendi devletini zina sonucu doğmuş, nesebi gayri sahih, sokağa bırakılmış bir HİÇ olarak hissetmiyor musun?

Senin devletim dediğin tarihsiz, köksüz, medeniyetsiz şeytani oluşumun; bizim tarihimiz, kökümüz, medeniyetimiz yanında virgül mesabesinde bile olmadığının farkına varman için ne yapmak icap eder?

Şimdi oradan bakınca ülkemizin sınırları küçük, coğrafyamız dar görünebilir ama hayal sınırlarımız ve gönül coğrafyamız tahayyül edeceğinizin çok daha ötesinde geniştir!..

Duyduk ki olmayan beyninle, titreyen yüreğinle, yılan gibi gözlerinle Reis-i Cumhurumuza kafa tutup tehditler savurmuşsun!..

Şunu bilesin ki bize tehdit sökmez, biz de kimseyi tehdit etmez gereğini yaparız; biz tehdit olarak gördüklerimizi tarihin derinliklerine gömeriz!.. Haddini bilmeyene haddini bildirmekle geçmiştir bizim tarihimiz!..

İnanmıyor musun? Atilla’yı tüm Avrupa’ya, Selahaddin Eyyubi’yi Lüzinyanlı Guy’a, Alparslan’ı Romen Diyojen’e, Yıldırım Bayezid’i Sigismund’a, Fatih Sultan Mehmed’i İmparator Konstantin’e, Avrupan’ını göbeğine kadar gelip sizi hallaç pamuğu gibi atan Kanuni Sultan Süleyman’ı bir selamıyla hizaya geçen korkak ataların tüm Avrupa’ya sor!..

Bunlarla yetinmezsen 2.Murad’ı, Yavuz Sultan Selim’i, 2. Abdülhamid Han’ı da barbar atalarına sorabilirsin!..

Barbarlığı, vahşiliği, soykırımcılığı ile anılan ve dünyanın en nefret edilen devleti olan üç günlük devletinle; tarih yapmış, tarihe altın harflerle yazılmış, ölüsü senin dirine dünyayı dar edecek bir milletle ve devletle âşık atmaya kalkmayasın!..

Bu millet ayağa kalktığı gün -ki o gün artık gelmiştir- senin tarih sahnesinde olmayacağını, tarihin tozlu sayfalarına gömülmüş olacağını bilesin!..

Aklını başına toplayasın diyeceğim ama bilirim ki aklın yok!.. Ayağını denk alasın!..