Normalde bugünkü yazımda da türkü konusunu işleyecek, unutulmaya yüz tutmuş türkülerimizden örnekler verecektim. Ancak ülkemizin gündemi o kadar yoğun ki evdeki hesap çarşıya uymuyor.

Ben de bugün atv’de sergilenen, büyük yankı uyandıran, utanç verici olaya değineceğim.

atv’deki olayın ne olduğunu, ayrıntılarını yeniden tekrar anlatıp bu ahlaksızlığın, namussuzluğun, aşağılık eylemin normalleşmesine katkı sunmaya gerek yok.

Ahlaksızlık almış başını gidiyor, kokuşmuşluk her yerde, namus beş para olmuş, utanma kalmamış; aile kavramı iyice itibar kaybetmiş, nikâhlı birliktelikler külfet olarak görülür olmuş, boşanma sayıları evlenmelerin neredeyse yarısını bulmuş, gayri meşru ilişkilerden doğan babası belirsiz (nesepsiz) çocukların sayısı her geçen gün artıyor.

Ahlaksızlık, namussuzluk pompalayan; gayri meşru ilişkileri “aşk” kavramı altında masumlaştırarak topluma empoze eden, aldatmayı normalleştiren diziler TV’lerde reyting rekorları kırıyor. Yengesine, akrabasının karısına kızına sarkan, başkalarının namusuna musallat olan şerefsizler; esas oğlan rolünde dizilerde ideal erkek, rol model olarak milletin önüne konuluyor. Bunlarla fingirdeşen, her gün bir yatakta uyanan, üzerinde incir yaprağı kadar giysisi olmayan kaşarlar; insanın aklını başından alan, gençlerin başını döndüren cesur kadınlar olarak her yerde arzı endam ediyor.

Bunları izleyen, her gün bu dizilerle muhatap ola ola insanlığını yitiren; ahlak, namus, ar, hayâ gibi insani değerleri yozlaşan önemli bir kitle de yavaş yavaş tüm insani değerlerinden azade olmaya başlıyor. Tamamen nefsinin arzularını tatmin etmek için koşturan, hayvanlar gibi her şeyi aleni yaşayan, ne Allah’tan ne de kuldan utanan arsız, namussuz, ahlaksız bireyler toplumda hızla yaygınlaşıyor.

Daha sonra ise insanları bu hâle getiren TV’ler, yapımcılar, sözde sanatçılar; toplumda yaşanan ahlaksızlıkları, namussuzlukları, marjinal çarpık ilişkileri farklı programlarla milletin önüne tekrar getiriyorlar. Güya toplumdaki sorunları gündeme getiriyorlar ancak asıl yaptıkları şey; bu ahlaksızlıklardan, namussuzluklardan, hayvani ilişkilerden haberi olmayan, masum bir şekilde kendi hâlinde yaşayan, bu ahlaksızlıkları hiçbir şekilde normal görmeyen kitleyi de bunlardan haberdar edip bu yüz kızartıcı fiillerin normalleşmesini sağlamak, gittikçe kabul görür hâle getirmek…

Önce milletin değerlerini ayaklar altına alıyorlar, milleti tüm ahlaksızlıklara açık hâle getiriyorlar, tüm sapıklıkları normalmiş gibi gösteriyorlar; sonra da “Aaaa bakın neler yaşanmış, ne kadar ayıp!..” diyerek ne kadar ahlaksızlık, namussuzluk varsa reklamını yaparak duymayan herkese de duyurmuş oluyorlar.

Üç beş puan reyting, fazladan üç beş kuruş kazanmak uğruna tüm milletin ayarlarını bozuyorlar. Aile mefhumunu bitiriyorlar, insani ve İslami değerleri ayaklar altına alıyorlar!..

İnsanı hayvandan ayıran en önemli hasletlerden birisi utanma duygusunun olmasıdır; ancak ar damarı çatlayınca, hayâ perdesi kalkınca hayvandan daha aşağılık bir varlığa dönüşüyor insan.

Özellikle atv, yaptığı programlarla, dizilerle insanlarımızı hayvandan daha aşağı varlıklara dönüştürmek için var gücüyle çalışıyor. Maalesef ki hükûmete yakın kanal, hükûmete yakın grup etiketiyle de hem hükûmete hem de Müslüman milletimize en büyük zararı veriyor.

Yine maalesef ki bu kanala bugüne kadar hiçbir yaptırım uygulanmadı, “Sen hangi hakla bir de hükûmeti kullanarak bu haltları işliyorsun?” diyen olmadı. Yine maalesef ki bu kanalın yönetim kadrosunun önemli bir kısmı, muhafazakâr(!) kimlikleriyle tanınan kimseler!..

Anlayacağınız tuz kokmuş, biz hâlâ deriye kabahat buluyoruz!..