Son dört gün içinde 85 ayrı noktada başlayan orman yangınıyla Türkiye büyük bir felaketi yaşamaktadır. Bu yazının hazırlandığı saatlerde Çevre Bakanlığının açıklamasına göre 74 noktada süren yangın kontrol altına alınmış ve kalan 11 noktada da söndürme çalışmaları tüm hızıyla devam etmektedir. Ülkemizin yeşil alanlarının karartılmasının yanında bu yangında şimdiye kadar dördün üzerinde insan hayatını kaybederken, binlerce canlı hayvan telef olmuş ve yüzün üzerinde de köy tamamen yanmış durumdadır.

Canlar, hayaller ve hatıralar tarumar olmuştur. Felaket gerçekten büyüktür. Türkiye’de ilk defa bu kadar çok noktada, aynı anda başlayan ve yıkıcı etkiler bırakan yangın felaketi milletçe yüreklerimizi de yakmıştır. Bisikleti ile itfaiyecilere su taşırken yaşamını yitiren, yüreği vatan sevgisi ile dolu genç kardeşimiz Şahin gibi, yangın bölgesinde binlerce insan bir taraftan canlarını korumaya çalışırken, bir taraftan da yangını söndürmek için devletin imkânları ile beraber seferber olmuş durumdadır. Çünkü bizler için başka vatan yoktur.

Millet bunun için teyakkuzdadır ve birkaç gündür gönüller hüzünlü ve yüzler gülmemektedir. Bugünler de atlatılacaktır. Fakat 85 ayrı noktada aynı anlarda başlayan orman yangını, terör şüphesini çoğaltmıştır. Yangını terör unsurlarının çıkardığına yönelik sosyal medyada görüntüler ve bilgiler dolaşmaktadır. İleriki günlerde bu durum elbette açıklığa kavuşacaktır. PKK ve diğer terör gruplarının Türkiye’nin ekonomik kaynaklarını tahrip ve halkı tahrik etmeye yönelik geçmişte çıkardığı ve üstlendiği birçok yangınlar olmuştur.

Yangının turizm bölgelerinde yükselmesi ve bir taraftan da milleti galeyana getirmek için sosyal medyada dolaşan tahrikler dikkati çekmektedir. Bu tahriklere göre devlet, yangınları söndürmek için gerekli gayreti göstermemektedir ve bu tarz felaketler için önceden hazırlık yapmamıştır. Yangınlar devam ederken Konya’da aynı aileden 7 kişinin, husumet içinde olunan kişilerce katliamını, bazı çevrelerin ülkede Türk-Kürt gerilimi çıkarmaya yönelik olarak kullanma gayretleri dikkatlerden kaçmamaktadır. Hedefleri, yangın sebebiyle duyguları zirvelere ulaşan milleti sokağa çekmek için bu meşum katliamı bir kıvılcım olarak kullanmaktır.

Halkı sokağa çekmeyi ve ülkeyi karıştırmayı hedefleyen bu kışkırtmaların Türk toplumunda karşılık bulup bulmayacağı tartışılabilir. Fakat 1980 yılı öncesi aynı çevrelerin Maraş ve Çorum’da benzer tarzda olayları sahneye koydukları unutulmamalıdır. Türkiye, kökü ve kumandası dışarıda olan çok sayıda terör örgütü ile yıllardır uğraşmaktadır. Devlet, kaynaklarını ve enerjisini büyük oranda bu gailelerin defi için seferber etmektedir.

Terör örgütlerini besleyen ve milletin üzerine salan çevrelerin hedefleri ülkenin gelişmesini ve güçlenmesini engellemeye yöneliktir. Türkiye kendi iç sorunları ile uğraşmaktan etrafında olup bitenlerle ilgilenmesin gibi düşüncelerle terör örgütleri bu çevreler tarafından sürekli diri tutulmaktadır. Türkiye, tüm bunlara rağmen dış destekle ayakta kalan PKK’yi büyük ölçüde bitirmiştir.

FETÖ ve diğer terör örgütlerini silmeye yönelik de başarılı bir mücadele vermektedir. Türkiye’yi kaos ortamına çekmek için terör örgütlerinin, orman yangınları ve bazı olayları, toplumu sokağa çekmek için kullanabilecekleri muhtemeldir. Montaj görsellerle algı operasyonları bu günlerde çok dolaşımda olacaktır. Ormanların güvenliğinden sorumlu elbette devlettir. Bu işlevin ne derecede ifa edildiğine yönelik yöneticilere eleştiriler olabilir fakat sokağı karıştırmak için vesile olarak görmek ayrı bir durumdur. Bu kabusun bir önce bitmesini diliyoruz.