Siyasetin tarihinden itibaren siyasetin gereğini yerine getiren ve siyaset yapan gruplar milletin fertleri tarafından takdir edildiği kadar eleştirilmişlerdir de. Her eleştiriyi dikkate alıp almama hususu siyaset yapan bireylerin kişiliği ile ilgili bir durum olsa da yapılan eleştirinin içeriği ve amacı da burada önemli bir ölçüt olarak görülebilir.

AK Parti’nin kurulduğu andan itibaren milletin haklı olan eleştirilerine kulak vermesinin bir meyvesi olarak her seçimde hemen hemen oy oranını artırarak iktidarı elde etmesi bundan dolayı şaşırtıcı değildir.

Türk milletinin yedisinden yetmişine kadar ülke yönetimine ilgili ve meraklı olduğu bir geçmiş söz konusu. Mahalle kahvehanelerinden köy odalarına kadar yapılan siyasetin yeri geldiğinde kamu kurumlarında bile tartışılarak görüşlerini dile getirmekten çekinmeyen bireylere sahip olduğumuzu görebiliyoruz.

Her ne kadar 15 yıldır AK Parti ülke yönetiminde olsa da ilk yıllarda radikal Kemalistlerle sonrasında da FETÖ ile mücadele süreci yaşadığından dolayı tam anlamıyla AK Parti iktidarının ülkeye hâkim olduğunu söylemek zor. Buna rağmen toplum içinde hiçbir çıkarı ve mevki makam isteği olmadığı halde inandığı düşünce ve dava uğruna AK Parti’yi savunan bireyler sonrasında toplumdan dışlanma, bulunduğu kurumda arkadaş kaybına uğrama ve hatta maddi ve manevi zarara uğrama sürecini yaşamışlardır.

İnsanların genel anlamda partiye veya mensuplarına yönelik eleştirilerini ‘Siz siyasetten anlamazsınız, siz bu partiye benim kadar emek vermediniz, sizlere ne kadar kolay geliyor gibi’ mealinde AK Partili siyasetçiler tarafından yapılan açıklamalar veya verilen cevaplar hiç bir karşılık beklemeyen hatta bu partiye sahip çıktığı için zarara uğrayan insanların sitem ettiği bir durum olarak karşımıza çıkıyor.

İki haftadır ülkenin farklı illerinde yaşça büyük insanlarla kısa süren sohbetten çıkarmaya çalıştığım bir sonuç olarak ortada duran bir gerçek olduğunu naçizane söyleyebilirim; çıkar odaklarının bu partiyi sahiplenme oranı çıkarı devam ettiği sürece devam edecekken inandığı ve yaşadığı yaşam tarzı gereği bu partiye gönül verenler küstürüldüğü zaman gerçek kayıp işte o zaman başlayacaktır diyebiliriz.

Metal yorgunluğu üzerinden atmak adına değişim ve yenileşme sürecinde iktidar partisinde yer alması düşünülen siyasetçilerin bilmesi gerekenlerin başında milletten gelen eleştiriye nasıl cevap vermesi gerektiğini eleştiri sahibinin maddi gücüne bakarak değil eleştiriyi şahsi çıkar uğruna yapıp yapmadığını anlayabilmesidir. Bu durum AK Partili siyasilerin bilmesi gereken durumların başında gelmektedir…