Anlayamayız.
Anlıyormuş gibi yapmanın lüzumu yok o sebeple.
Televizyon ekranlarından veya bilgisayar başından izlediklerimiz olayın büyüklüğünü ve derinliğini anlayabilmemiz için yeterli değil.
99 depremine ayakta yakalanmış biri olarak sadece tahmin edebiliyorum.
Kaldı ki bölgede yaşanan deprem 99 depremine göre çok daha geniş ve kuvvetli bir deprem. Bunu, gördüğümüz manzaradan çıkartabiliyoruz.
Deprem anında ve deprem sonrasında bölge halkının tevekkülünü görünce Maraş’ın neden “Kahraman”, Antep’in neden “Gazi”, Urfa’nın neden “Şanlı” olduğunu da anlıyorsunuz.
Malatya’nın, Adıyaman’ın, Kilis’in, Diyarbakır’ın, Hatay’ın, Osmaniye’nin, Adana’nın “bambaşka” denilen insanlarının neden başka olduğunu anlıyorsunuz.
Koca şehirler âdeta haritadan silinme noktasına gelmiş ve insanlar bağrışmadan çağrışmadan isyan etmeden dualar eşliğinde kurtarma çalışmalarını takip ediyor. Hiçbirinin kursağından bir lokma ekmek geçmiyor. Geçmiyor; çünkü enkaz altındaki evlatları, torunları veya yakınları oradan çıkmadan nefes dahi almak istemiyorlar.
Üzerine kimin sardığını bilmediği hatta farkında bile olmadığı battaniye dışında hiçbir şeyi kalmadığı hâlde kimseye minnet etmiyor, hâl hatır soranlara, geçmiş olsun diyenlere, baş sağlığı dileyenlere Anadolu’nun o vakur hâlini temsil edercesine “sizler sağ olun” karşılığını veriyorlar.
Tarih bu topraklarda yüz yıllardır olduğu gibi tekerrür ediyor. Kan aynı kan! İnsan aynı insan! İman aynı iman!
Bir bakıyorsunuz Anadolu’nun dört bir yanında bir başka tarih tekerrür ediyor. “Kim var” demeden, sağına soluna bakmadan yayından fırlayan ok misali insanlar akın akın deprem bölgesine akıyor. Dışarıdan bakan bir göz için bunun izahı çok zor. Fakat biz gördüğümüz manzaraların hakikatini içimizde taşıyoruz ve dolayısıyla çok iyi anlıyoruz.
Yollara düşen binlerce, on binlerce insan aynı topraklarda yaşıyor olmanın sorumluluğuyla, mümin olmanın duyarlılığıyla elinde avucunda ne varsa yanına alıp vakur bölge insanına sarılmaya gidiyor. Yaşadığımız manzaraların dünyada bir benzerini bulmak görmek mümkün değil.
Yabancı ülkelerden gelen yardım ekipleri Türk insanının bu bağlılığını yerinde görünce şaşkınlığını gizleyemiyor. İngiliz ekip lideri şaşkınlığını şöyle dile getiriyor: “Bizde olsa insanlar deprem bölgesinden olabildiğince uzağa gitmeye çalışır. Burada aksi bir manzara görüyoruz. Halen artçı depremlerin olduğu tehlikeli bir bölgeye on binlerce insan gelmeye çalışıyor. Çok şaşkınım!”
Elbette her şey süt liman değil. Milyonlarca insanın etkilendiği böylesi bir afette illa ki şeytana kulluk eden tipler de çıkacaktır. Fakat emin olun bunların hiçbiri manzaranın bütününü bozmaya yetmeyecektir. İnsanımızın vakarı onları da eritecek güçte elhamdülillah.
Tekbirler eşliğinde enkazdan çıkartılan her can milletimize ümit oluyor. Kurtarma ekiplerinin sevinç gözyaşlarını görünce Âdem ile Havva’dan doğmuş kardeşler olduğumuzu bir kez daha yürekten yaşıyoruz. Macar kurtarma ekibi de ağlıyor, Alman’ı da, Romanyalısı da…
Afetin büyüklüğüne rağmen enkazdan enkaza geçen ve günlerdir bir damla uyku uyumadan çalışan kurtarma ekiplerine ne söylense az. Devlet ilk andan itibaren görevinin başında. AFAD ekiplerinin yanı sıra İHH gibi gönüllü kuruluşların binlerce üyesi canhıraş çalışıyor. Bursa, Ankara, İstanbul, Kayseri, Konya, Sivas gibi şehirlerden gelen belediye ekipleri çok büyük hizmetler yapıyor. Zonguldak’tan gelen maden işçileri ise en profesyonel olanları. Kendilerinden oldukça emin şekilde girdikleri enkazlardan yüzlerce canı çekip çıkarıyorlar.
Çok büyük bir imtihan ile karşı karşıyayız. Vefat eden binlerce insanımızın acısı düştüğü ocakları yakıyor. Her şey insan için bu dünyada. Bunun bilincinde olan Müslümanlar olmamız ve bu âlemin ötesindeki hakiki âleme iman ediyor olmamız bizi sabretmeye götürüyor. Çünkü biliyoruz ki vefat eden canlarımız öte dünyada şehitler katında ağırlanacak ve biz de zamanı gelince onlarla buluşacağız inşallah.
Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Rabbim birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. Vefat eden canlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabrı cemil, yaralananlara acil şifalar niyaz ediyorum.