Bağlar, Diyarbakır’ın en büyük ilçesi, 2008 yılında Diyarbakır Büyükşehir olunca; ona da ilçe statüsü verildi. İlçenin kurulduğu alanda eskiden üzüm bağları çokça olduğundan bu ismi almış.

Geçen dönem bölge belediyelerine kayyım atanırken Bağlar’a kayyım atanmamış, ilçe 5 yıl boyunca alabileceği hizmetlerden faydalanamamıştı.  Bağlar, 90’ların hızlı kentleşmesi döneminde nüfusu hızla artarken, çarpık kentleşmeden muzdarip olan alanlardan biri olarak çokça sorunla boğuşan bir ilçe oldu.

Son yerel seçimlerle makûs talihini yenerek Ak Parti’li Hüseyin Beyoğlu’nun seçimi kazanmasıyla kendine yeni bir yol çizmeye başladı. Geçen hafta içinde bir vesileyle eskiden beri dostum ve ağabeyim olarak kabul ettiğim değerli başkanı ziyaret etme fırsatı buldum. Fırsat buldum dediğime bakmayın, başkanı belli zamanlar dışında makamda bulmak nereyse imkânsız.

Bir gün Karacadağ’da, bir gün Bağlar’ın ara sokaklarında hele en sevdiğim yanı Korona öncesi her gün en az 3 ev ziyaretinde, tabiri caizse kendi evine gitmeden halkın evine uğramayı adet edinmiş. Sorunları dinliyor, bazen belediye imkanıyla, bazen kendi imkanlarıyla illaki bir çözüm bulmaya gayret ediyor. Şimdi de aynı uygulamayı farklı şekilde icra ediyor ki, her sokak onu tanıyor. Eskiden siyasetçilerin girmeye çekindiği sokaklarda eller arkada, halkla muhabbet ede ede ilerliyor. Çocuklar sokak başlarında onu bekliyorlar adeta. Onunla fotoğraf çekmek bir zevk haline gelmiş çocuklar için. Bazen çocuklarla oyunlar oynuyor, bazen küçük hediyelerle onların gönlüne hitap ediyor. Her sokakta artık bir tanıdığı var çocuklardan, çocuklar bir birlerine “ben Hüseyin başkanı tanıyorum” diyorlar keyifle.

Makamında, dar zamanda verimli bir sohbet imkânı bulduğum başkanın yüreği kıpır kıpır, O anlatıyor ben dinliyorum. Başkan, arteller dışında pek bir hizmet görmemiş olan ilçeye öncelikle bir asfalt şantiyesi kazandırdığını,  Karacadağ’ın bazaltından Türkiye’nin en iyi asfaltını üretmeye başladıklarını ve bu asfaltla kendi alanlarını en iyi şekilde asfaltladıklarını anlatıyor, hatta diğer içlerin asfalt işlerine daha düşük maliyetlerle talip oldukları ifade ediyor.

Karacadağ’da topladıkları taşlardan boşalan alanlarda bu yıl Pirinç ekileceği müjdesini paylaşıyor ki bilen Karacadağ pirinci bölgesel pirinçler arasında lezzeti ve aromasıyla önde gider. Yetmiyor aynı alanda Hayvancılık için çalışmalar yaptıklarını özellikle Türkiye’nin örme peynir olarak bildiği ama Diyarbakırlıların Karacadağ Peyniri dedikleri enfes tadın üretimi ve pazarlanması için çalıştıklarını anlatıyor, dedim ya öyle sıran ifadelerle değil gözlerinin içi gülerek, yaptığı işi bi-hakkin yapan bir adamın sevdalı tavrıyla. O anlatıyor, ben dinliyorum, Sosyal hizmet belediyeciliğini, Gönül hizmetiyle nasıl buluşturduklarını anlatıyor.

Yaklaşık bir saat Başkan anlattı, ben dinledim; Projelerini, yapmak istediklerini, galiba Bağlar bu defa makus talihini kırıyor, olması gerek yere doğru hızlıca ilerliyor dedim. Çünkü hem başkanın anlattıkları hem de bizim takip ederek gördüklerimiz bunu net ortaya koyuyor. Ne mutlu ki güzel insanlar, güzel yerlere, güzel hizmetler yapıyorlar. Bu tür yöneticilere pozitif ayrımcılık yapılmalı ki, onlar da halkla devlet bütünleşmesini sağlamada kocaman adımlar atmaya devam edebilsinler. Vesselam…