Seçim barajı bahsini açtığımız ilk iki yazımızda, daha çok, rakamları konuşturmuştuk. Bugün kendimiz konuşalım.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu günlerde seçim sistemine ilişkin iki yeni teklif sunmuştu: Barajın tamamen ortadan kaldırıldığı “dar bölge” ile barajın yüzde 5’e çekildiği “daraltılmış bölge” sistemleri.
İnanılır gibi değil ama, bu önerilerden hiçbiri, “Cep telefonlarında hemen 4G’ye mi yoksa iki sene sonra 5G’ye mi geçelim?” meselesi kadar bile tartışılmadı.
Daha inanılmaz olanı, barajdan mütemadiyen şikayet eden muhalefet partileri de bu önerileri ele almadıkları gibi, bunları reddedip farklı öneriler de ortaya koymadılar.
Mesele mevcut sistemin ya da “dar bölge” ve “daraltılmış bölge”nin artıları eksileri değil, mesele bunların tartışılmamış olması. “Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin baraj kaygısı yok, Halkların Demokratik Partisi de zaten kendi yöntemleriyle barajı geçiyor.” Bu mu?
Kimileri için “bu” ise bile, Cumhuriyet tarihinin en büyük devrimlerine imza atmış AK Parti böylesi bir adaletsizliğe daha fazla kayıtsız kalamaz.
Tüm icraatlarında, fakat sözkonusu bilhassa adalete müteallik işler olduğunda, AK Parti Hükümetleri bugüne kadar “Oyumuz artar mı, azalır mı?” diye düşünmedi. “Biz adaleti tesis etmeye çalışalım, tevfik Allah’tan” dedi, yoluna devam etti. Yol boyunca birlikte yürüdüğü bereket de, Allahualem, bu tevekkülden zuhur etti.
Dolayısıyla; evet, ciddi manada önerilecek her yeni sistem bugünün muhalefet partileri tarafından refleks halinde kesinkes reddedilecektir; fakat AK Parti bir an evvel adalete en yakın gördüğü bir sistemde karar kılıp bunu millete izah etmeye başlamalıdır. “Filan sistem filan partinin, falan sistem falan partinin işine yarıyor” demeden; her zaman olduğu gibi, “oy için değil, adalet için” harekete geçmelidir.
Yürürlükteki Anayasa uyarınca seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin uygulanabilmesi için gereken 1 senelik bekleme süresi de mühim değildir. Meclis isterse üç beş günde, üç beş maddeyle bu hükmü değiştirebilir yahut by-pass edebilir ve Kasım’da yapılması beklenen erken/tekrar seçimlerde yeni sistem uygulanabilir. Muhalefet partilerinin direnci nedeniyle böyle bir değişiklik yapılamazsa da, AK Parti seçmen karşısına çıkıp “Ben adaleti tesis etmeye çalıştım, bana karşı çıkanların dahi haklarını müdafaa için birtakım değişiklikler yapmak istedim, ama beni yalnız bıraktılar” diyebilecektir.