Ülke olmanın gerekliliğidir kendisine yönelen tüm tehlikeleri hissetmek ve bertaraf etmektir. Kimden gelirse ve ne olursa…
Kainatta her şey bir vücut üzeredir. Ülke olmak bir vücudun kalbi, devletse beynidir. Kalbin görgüsü geniştir, algısı güçlüdür. Beyin ise ölçer, biçer ve kendisinden direktif alan tüm organlara gereği için talimatlar verir ve yönlendirmeler yapar.
Dünyanın neresinde olursa olsun kendisine yönelen bir tehlike varsa bir savunma mekanizması da vardır. Olmalıdır… Saldırmayı düşünmese bile saldırı gerçeğini göz ardı etmemelidir. Herhangi bir tedbiri yoksa orda sıkıntı vardır…
Devlet olmak demek aynı Zaman’da devletin boynuna yüklenen ağır yükleri yüklenmek demektir. Üstüne yüklenen ağır yükler için tedbir almayan bir devlet yıkılmaya, yok olmaya mahkumdur. Olmalıdır da…
Vücut önce içindeki virüsleri temizler, vücuda girmiş bir mikrop varsa o mikrobun silahlarını işleve geçirir ve anında yok eder ki orda türemesin, içten içe vücudu yiyip bitirmesin. Devlet de içine girmiş ne kadar hain, düşman, ajan yani kendinden olmayan, kendisine karşı onu içten beslenip yine içten yok etmeye çalışan hangi ur varsa doğal olarak vücuttan söküp atmalı, içeride yok etmelidir. Etmek zorundadır.
Asıl mesele bu temizliğin hak ve haklı görülmemesi. Asıl mesele devletin haklı mücadelesinde ‘katliam yapan bir devlet algısı’ oluşturulmaya çalışılması. Asıl mesele ‘yavuz hırsızın ev sahibini bastırma meselesi’. Asıl mesele tek haklı benim, tek gerçek benim meselesidir.
İçeride olup içeriden gözüküp devlete ve ülkeye düşmanlık etmenin meziyet sayılabilmesi ne menem bir habisliktir. İçerideyken dışarıdan gelen her türlü virüsle zehirlenmiş zihniyetin temizlenmesi her mantık sahibi için yadsınamayacak bir davranıştır. Aynı zihniyetin hayran olduğu batı medeniyeti(!) meseleyi kökten çözmek için her türlü ‘ur’u anında söküp vücudun dışına atarak çözmektedir. Sonuna kadar yeniden üreyecek tüm hücreleri bitene kadar temizlemelisin. Çünkü tevbe etmemiş düşmana merhamet, marazdır.
Devlet kendisine tabi olanı korumakla yükümlüdür. Vatandaşına gelecek her türlü zararı telafi ile mükelleftir. Burada sınırlar önemli değildir. Devlet isen ve bilincin ümmetse ümmete ait her türlü düşmanlıkla mücadele etmek senin görevindir. Olmak zorundadır. Sınırların cetvelle çizildiği coğrafyalarda da gizli anlaşmalarla belirlendiği topraklarda da düsturun kardeşlikse sınırlar arızidir. Temizlenmesi gereken mikrobun şekli de zihniyeti de bellidir. Bu mikrop dün de belliydi, bugünde bellidir. Bin dört yüz yıl önce de belliydi, yüz yıl öncede. Allah’a (cc) emanet olun!