Türkiye, “Barış Pınarı Harekatı” ile yine yeni bir eşikten geçiyor. Türkiye eşikten atlamaya alışıkta, Türkiye’de yeni siyaset yapmaya başlayanlar buna pek alışık değiller. Ne olduğunu anlamadılar, ama’lar, fakat’lar havada uçuşmaya başladı. 

Kim mi bunlar? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanından başlayabiliriz mesala. Çok değil daha iki gün önce terör örgütüne yardım ve yataklıktan kayyum atanan belediyelere ziyarete gidip, onlara destek olup, “kimmiş terörist” cambazlığıyla gelecekteki siyasi planları için HDP’ye göz kırpmaya devam ederken, birden “Barış Pınarı Harekatı”tın başlamasıyla ne yapacağını şaşırtı.

Mehmetçik neredeyse Tel Abyad’ı dümdüz edip geri dönecek, İBB Başkanı yeni destek mesajı yayınlayabildi. Tahmin edeceğiniz üzere mesaj da; ama’lar, fakat’lar havada uçuşurken tek bir PKK, PYD , terörist ifadesi geçmedi. Tabi ilk bakışta biz bunun bir destek yada kınama mesajı olduğunu anlamadık. Ama, HDP milletvekili Sibel Yiğitalp mesajı aldı ve aynı kurnazlıkta kendisine cevap verdi. İBB Başkanının Çin ile ilişkilerinin tavan yaptığı bu dönemde HDP’li vekilin Çin atasözü üzerinden “seni buralara biz getirdik” iması yapması bunların inkar ettiği birlikteliği de faş etmiş oldu. Demek ki neymiş, bu işler orkestra şefliği yapmaya benzemiyormuş!

Tabi bu noktada Kılıçdaroğlu’nun da hakkını teslim etmek gerekir. Adam “bağrı yana yana” Suriye tezkeresine evet dedi.

Yekünde bunları topladığımız zaman; bu ülkede CHP’nin hiçbir zaman gönül rahatlığıyla siyasi bir tavır aldığına şahit olamayacağız. Hep bir “bağrı yanmalar”a, hep bir “bağrına taş basmalara” şahit olacağız.

CHP, HDP’den korkusuna, amasız fakatsız Türkiye’nin, al bayrağın, mehmetçiğin yanında olmaktan aciz. Ne diyelim bu acizlik onlara yeter..