Deplasmanlarda dirhem dirhem kıyım yaptığınız Fenerbahçe’yi Kadıköy’de kollamak niye Şakirler?.. Sarı Lacivertli taraftara ispat mı, yoksa Aykut Kocaman’a nispet mi? Anlamadık valla. Skrtel’i Konyasporlu Zuta’ya dalışında VAR’a bakmaya bile gerek yokken kırmızı yerine sarı kartla oyunda tuttunuz. Jahovic-Sadık mücadelesinde cart diye kırmızıyı yapıştırıp Konya’yı eksik bıraktınız. İnanmıyorum ki hiçbir gerçek Fenerbahçeli böyle bir haksızlığı içine sindirsin kabul etsin. Amma velakin sizler beyazperde üzerinde leke gibi duruyorsunuz; teorilerinizle gerçekler o beyazperdede çarpışırken bütün çirkinlikleriniz de sizleri ele veriyor bilesiniz.

Maç on bire-on oynanırken yanımdaki arkadaşım soruyor; Fenerbahçe’nin nesi var diye… Kısadan cevap verdim acelesi yok diye. Nasıl yani deyince; “Tehlike bölgesinde kalmak bu oyuncu gibi görünen küçük esnafa heyecan veriyor” dedim. Yine anlamayınca Fenerbahçe’nin kalitesi bu kadar demek zorunda kaldım. Çünkü gelen ortaya kafayı uzatmaktan aciz Slimani’nin her daim sırıtmasına tahammül etmek bu duyguyu uyandırdı haksız da değilim. Bu asil çubuklu içine bu adamları kimler koyduysa sorumluluk da onundur. Bu sorumluluk sürekli kaybetmeye programlanmış içler acısı bu filmi izlemek zorunda bırakılan Fenerbahçe taraftarının değil. Onun içindir ki bu camiaya zarar veren bugünlerine gelişinde parmağı olan kim varsa ivedilikle bu takımın dünyasından çıkmalarını önemle rica ediyorum. Özellikle de sen Bay Comolli; kimyasını bozup futbol hücrelerini yağmalayarak öldürdüğün bu takımın yakasından düş artık.

Medarı iftarlarımız futbolcu beyler sizlere soruyorum; şanlı tarihi başarılarla dolu bu takımın şu an bulunduğu yerin utancını kimler sahiplenecek. Kayıplarınızı hesaptan düştük de ayıplarınızı nereden düşelim? Ben bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki utanmak da futbola dair, tabii ki bu duygu sizde varsa. On kişi kalmış rakibinize otuzun üzerinde hedefsiz ortalardan çıkarttığınız o amorti puanı da ve bunun utancını da veresiye defterinize ekledik. Her sezon şampiyonluk hayalleri kuran Fenerbahçe şimdileri yüreksiz hesaplarla ligde kalma peşinde çok acı. Futbol adına gittiği her yere yanında taşıdığı ahlaki ve insani değerlerinden dolayı Aykut Kocaman’ı ve takımını canı gönülden kutluyorum. VAR’a rağmen futbolu katleden siz cüppeliler “Elde zurna ense natür öttür babom öttür” hakemliğinizle futbola aşık çocukların hayallerini çalmaya devam edin. Ta ki sizden daha yürekli, düdüğünü ve ruhunu satmayacak hakemler Türk futboluna gelene dek.

Allaha emanet olun…