Son günlerde FETÖ mensuplarında bir hareketlenme var, FETÖ’cülere bir cesaret gelmiş durumda. Görünürlükleri arttı. Görünürlüklerinin artması demek, fitne fücurun artması demek… Toplumu karıştırmaları, insanları ayrıştırmaları, milletin huzurunu bozmaları demek… Tehlikeli işler yapmaları, yeni karışıklıklar peşinde koşmaları, yeni ihanetlerin zeminini oluşturmak için fırsat kollamaları demek…

“Acıma, acırsan acınacak duruma düşersin.” sözünün vücut bulmuş hâlidir FETÖ mensupları… Sanki bu sözü haklı çıkarmak için yaşıyorlar. “Bize acımayın, fırsatını bulursak hepinizi ananızdan doğduğunuza pişman ederiz; yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır.” der gibiler.

Geçmişlerinden, ihanetlerinden utanmadan hâlâ mağdur ve mazlum rolü oynayıp FETÖ propagandası yapabiliyorlar.

250 küsur şehitten, 3 binden fazla gaziden utanmadan pişkin bir şekilde darbecileri ve FETÖ mensuplarını savunma ve aklama peşindeler!..

Sosyal medyada her gün, her saat propaganda yapmalarına alışmıştık da meydanlara çıkıp toplu taşıma araçlarında, kamusal alanlarda propaganda yapmalarına alışkın değildik. Bu kadar cesur(!) olabileceklerini ve milletin sinir uçlarıyla bu kadar rahat oynayabileceklerini düşünmemiştik.

FETÖ’cü provokatörler, Ankara metrosunda belediye yönetiminden izin aldıklarını söyleyerek açıktan terör örgütü FETÖ’nün ve hapisteki FETÖ’cü hainlerin propagandasını yaptılar.

Güvenpark’ta eylem yapmak isteyeni mi ararsın, FETÖ propagandası yapmak için yürüyüş düzenleyenleri mi ararsın, suçluları mağdur ve mazlum gösterme çabasında olanları mı ararsın, gözaltına alındığını canlı yayınla FETÖ’cü takipçilerine duyuranları mı ararsın, müebbet hapis cezası almış generali ucube bir beraat kararıyla hapisten apar topar kaçırmak isteyen yargı mensuplarını mı ararsın?

Aklınıza gelebilecek her türlü propagandayı, algı operasyonunu pervasızca yapıyorlar.

Bunlar, nasıl bu kadar cüretkâr olabiliyor?

Cevabı basit aslında: Hak ettikleri cezayı verip ihanetleriyle orantılı bir cezalandırma yapmadığımız için, adaleti geciktirdiğimiz için bu kadar pişkin, alçak ve pervasız olabiliyorlar.

15 Temmuz gecesi sabaha kadar köprüde milletin üzerine kurşun yağdıranları, helikopterden milleti tarayanları, Meclis’e ve halkın üzerine bomba atanları, Ankara Gölbaşı’nda bulunan Özel Harekât Daire Başkanlığı bombalayıp 42 polisimizi şehit edenleri, TRT’yi ve çeşitli basın kuruluşlarını basanları vb. ihanetleri yapanları masum ve mağdur gösterme girişiminde bulunanlara acımayacaksın!.. Bulduğun yerde ezeceksin ki bir daha böyle bir şeye tevessül edemesinler!.. Bir daha bu kadar alçaklaşamasınlar!.. Bir daha birileri, bunları örnek alıp ihaneti normalleştiremesin!..

Son sözüm de o toplu taşıma araçlarında, kamusal alanlarda FETÖ propagandası yapan alçaklara haddini bildirmeyen vatandaşlarımızadır:

Siz üç beş tane alçak FETÖ’cü kadar cesur olup onları orada linç edemiyor musunuz, bir daha böyle bir şeye tevessül edemeyecek hâle getiremiyor musunuz?

Yazıklar olsun, bu alçakları böyle konuşturan ve müdahale etmeyen insanlarımıza!..