Yarınki Türkiye’nin yeniden inşası için gençliği yeniden inşa etmemiz gerekiyor.

Ülke bu kadar siyasi boğuşmalara gebeyken, içeriden ve dışarıdan hiçbir kural kaidesi olmayan düşmanlarla savaşırken, bizlerde naçizane şehir şehir, üniversite üniversite, dernek dernek, vakıf vakıf dolaşarak geleceğin nasıl bir genç beklediğini anlatmaya devam ediyoruz. Dertliyiz dedik derdimiz var dedik ve yollara düştük ulaşılmadık genç kalmayacak parolasıyla çıktığımız bu yolda zaman zaman zorluklarla karşılaşsak da elhamdülillah yolumuzdan dönmedik dönmeyeceğiz. Çünkü şunu biliyoruz; ‘Gençliğini kurtaranın geleceğini de kurtaracağını’. Bizimkisi gibi nüfusunun yarısı genç olan bir ülke için bu şiarı benimsemek ve yaşamımızın bir parçası haline getirmek geleceği ve gençliği yeniden inşa etmek adına çok önemlidir.

Türkiye’de a’dan z’ye birçok reform gerçekleştirilirken bu reformların gelecek kuşaklara aktarılması hususunda genç kardeşlerimiz tereddüt yaşamaktadırlar. Bu reformların sosyolojik bir temele dayandırılması gerektiğini ve bu şekilde gelecek kuşaklara daha sağlıklı bir şekilde aktarılacağını düşünmektedirler. İşte tamda sorulması gereken soru buydu; ‘onca yapılan bu reformların sosyolojik temelini nasıl sağlayacağız?. Bizlerde kendimize görev bildik ve bu temellendirmenin gençlikte nasıl uygulanması gerektiği üzerine çalışmalar başlattık. Nihayet, bitirdiğimiz çalışmanın teorisini bir kenara bırakıp pratiğini anlatmaya başladık. İlkini Ankara’da gerçekleştirdiğimiz konferans serimizin devamını Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde gerçekleştirdik. Elhamdülillah çok iyi geri dönüşler alarak doğru yolda olduğumuzu gördük.

Yarınki Türkiye’nin yeniden inşası için gençliği yeniden inşa etmemiz gerekiyor. 2023 ideallerimize sağlam temeller üzerinde bu şekilde çıkabileceğimize inanıyoruz.  2023’e giderken gençliğin en büyük destekçisi ve gençliği edilgen pasif bir durumdan, etken aktif bir konuma getiren Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözüyle birlikte; ‘Koşacaksınız, koşacaksınız risk alarak koşacaksınız…’  kendimizi daha güçlü hissediyor ve Cumhurbaşkanımıza borcumuzu bu şekilde ödeyebileceğimizi düşünüyoruz.

Derdimiz var dedik derdimizi anlatmaya devam edeceğiz… Ta ki ulaşılmadık genç kalmayıncaya kadar.

Çalışmak zorundayız, çalışmak zorundayız durmadan yorulmadan çalışmak zorundayız…