Şark bülbüllerinden hep aynı türkü hep aynı nakarat. Bilmem duyuyor musun, duyabiliyor musun? Aynı türküyü söyleyen sanatçılar repertuar darlığından dolayı sahnelerde fazla kalamaz, kalmamalıdır. Kendilerini geliştirememiş, söz, güfte ve yorum sabit, bunu bilir bunu söylerizciler. Aynı kelime ve notalarla aynı ses tonlarıyla söylenmiş bir türkü, kimsede müzik zevki bırakmayacaktır. Yoruma hep farklı bir duygu, hep farklı bir heyecan katmak gerekir.
HDP kendisini dev aynasında görerek boyundan büyük bir işe kalkıştı. Meclis’teki koltuklarını kaybetme pahasına riskli bir yola çıktı. Bu cesaretleri takdire şayandır nitekim. Yine de her ihtimali dikkate alarak çaldığı minarenin kılıfını da hazırlamaya çalışıyor. Üstüne üstlük bir de kendisini tercih edip oy verecek, verme ihtimali olan halkın gözünde muhtemel yenilgilerini başkalarına mâl etme adına üste çıkmaya çalışıyor. Van ilimizin HDP 1. sıra adayı olan Figen Yüksekdağ, “HDP darbe, hile ve provokasyonlarla barajın altında bırakılırsa, bunu başarabilirlerse sadece HDP kaybetmez, kendileri de kaybeder. Türkiye’yi, AKP hükümeti kendi eliyle seçim meşruiyetini ortadan kaldırarak bir siyasi kaosa sürükler” şeklindeki söylemiyle daha şimdiden yenilgiyi kabullenmiş bir tutum izliyor. Sadece bu tutumuyla kalsa iyi, seçimi kaybetmeleri durumunda Türkiye’nin bir kaosa(!) sürükleneceği şeklinde ince bir gönderme ile aba altından sopa göstermeye çalışıyor. Yani tabir yerindeyse özür beyan ederken kabahat işliyor. HDP aynı türküyü söylemeye devam ediyor. Hiçbir heyecan, hiçbir yorum farklılığı yok. HDP, seçim kazanma taktiklerini geliştirmek yerine; AK Parti karşıtlığı üzerine söylem geliştirerek kendini kısıtlıyor ve zor olan işini işice zorlaştırıyor.
Genel olarak Türkiye (doğudan batıya-güneyden kuzeye) ve hatta yurt dışındaki vatandaşlarımızın kahir ekserîsi HDP’nin barajın altında kalacağı hususunda hemfikîr. Keza tüm araştırmalar ve anketler, aynı sonucu ortaya koyuyor: HDP barajı aşamayacak. Hal böyleyken bu tarz söylemlere girilmesi gayet normal; hatta ve hatta onlar açısından elzem. Zira başarısızlığı kimse kolay kolay kabullenemez, kabullense bile hazmedemez. Yüksekdağ, “Eğer HDP baraj altında kalırsa şuna emin olun, bu normal yollardan olmamıştır. Bir darbeci yaklaşımın sonucunda HDP’yi barajın altında görebilirsiniz” şeklinde devam etmiş.
Artık ütopik siyasetten reel siyasete, “TC devleti” mantığından “Türkiyeli olma” mantığına geçmeli, hiçbir kaosun, hiçbir tehdidin ve hiçbir dayatmanın ne Türkiye halkına (Türk’ü, Kürt’ü, Çerkes’i, Zaza’sı, Laz’ı ve göçmeniyle) ne de bu halkların iradesinin seçtiği Türkiye hükümetine işlemeyeceğini bilmeli ve de yapacağı siyaseti bu bilinç üzerine kurgulamalıdır. Ancak o zaman inanıyorum ki barajı aşma ihtimalleri de olacaktır, yenilgi psikolojilerini atlatma ihtimalleri de… Allah’a (CC) emanet olun!