Yürü…

Gidilecek yere yürüyerek varılabilir ama hedefe ulaşmak için yürümek yetmeyebilir bayım.

Yürü sen yine de…

Bir mahzuru yok bizce. Yollara göre de bir mahzur yok yürümende. Elli yıl filan önceydi, pek bi modaydı yürümeler , “Komünistler bu tarafa doğru yürüyorlar” denildiğinde devrin Başbakanı “ Yürüsünler, nolcek, yürümekle yollar aşınmaz” dediydi. Şimdi yollar çok daha mükemmel, aşındıramadı yolları tanklar bile.

Yürü…

Sağlığa da iyi gelir hem yürümek. Ankara’nın dehlizlerinden çıkmak iyidir ara sıra böyle.

Yarın Kargasekmez’den inip Kızılcahamam’a geçeceksin. Kargasekmez keskin virajlıdır, ayağın kaymasın aman. Öbür gün Çamlıdere, sonra Akyarma. Âh ne güzeldir oralar şimdi, epeydir geçmiyorum eski yoldan ben de. Mis gibi hava, çam kokusu, bol oksijen. Rakım 1570 Akyarma’da. Geceleri serin olur hatta soğuk. Gerçi siz ateş filan da yakarsınız molalarda. Devrim marşları filan söylersiniz ateş etrafında. Söyleyin tabii ama lütfen üşütme.

Bol oksijen dedim de bol oksijen göndermeli sağlıklı düşünme için beyne. Vakit de bol nasılsa, fırsat olacaktır düşünmeye. Arkanı yasla kaldığın karavana, başını kaldır ve bak göğe. Mehtap olmayacak önümüzdeki bir hafta, yere iner gibi olacak yıldızlar karanlık orman gecelerinde…

Düşün…

Bu yürüyüşü aslında FETÖ’den tutuklu teröristler ve destekçileri için yaptığını herkesin bildiğini. Zaten yola çıkarken açık etmiştin niyetini , “Benim gibi düşünmeyen, farklı partilerden olan, farklı kimliklerden olan bütün insanlar için adalet istiyorum.” diye verdiğin demeçle… “20 Temmuz darbesini yapanları istemiyoruz. Kendi ülkemizde demokrasi istiyoruz.” dedin yine yola çıkarken, 15 Temmuz’u, 250 şehidi, binlerce gaziyi, milyonlarca gönlü yaralıyı yok sayıp, darbecilerin derdest edilmelerini kınayarak en büyük desteği verdin FETÖ’ye…

Göğe bak ve düşün…

Suçun mesleklerle bir alakası olmayacağını, tutuklu olanların gazetecilik faaliyetinden dolayı değil de terör suçundan içeride olduklarını bile bile “Biz mahkemelerde gazeteciler istemiyoruz. Biz hapishanelerde gazeteciler istemiyoruz. Biz hapishanelerde öğretim üyeleri istemiyoruz.” sözlerinle de selam durdun terör örgütlerine.

Ne olacaktı?  DHKP/C’li itin, rahmetli savcı Selim Kiraz’ın şakağına silah dayarken çekilmiş fotoğrafını basmak gazetecilik midir sence? Bal gibi bilirsin bu dünyanın her ülkesinde suçtur, ah bilmeye bilirsin de…

Yürü…

Bir mahzuru yok bizce. Yolda olmak hiçbir şeydir bayım önemli olan yolunda olmaktır. Hedefe değil Maltepe’ye ulaşırsın ancak bu teröristlere destek yürüyüşünle…