Zaten “tatilden, denizden, otelden anlamayan muhafazakâr kesimi” sömürmek isteyen “İslami” otellere gün doğdu…

Ülkemizin 16 yılda geçirdiği siyasi iktidar değişimiyle birlikte, daha önce toplumun ve ticaretin dışına itilmiş olan muhafazakâr kesiminde refah seviyesi yükselişe geçti.

Bundan 30 yıl önce, hem maddi imkânları el vermediği için hem de sahil kesimlerinde “öcü” muamelesi gördükleri için muhafazakâr kesimin tatil derdi de yoktu.

Tatil dediğiniz o dönem ya günübirlik piknik ya da Bayburt’un veya Yozgat’ın bir köyünde geçiyordu muhafazakârlar için.

Artık devir değişti, yazla birlikte artık muhafazakâr kesimde “Bu yaz nereye gitsek?” derdine düşer oldu.

Zaten “tatilden, denizden, otelden anlamayan muhafazakâr kesimi” sömürmek isteyen “İslami” otellere gün doğdu…

Helal otel konsepti altında, öyle fütursuz, öyle “şımarık”, en temel etik kurallardan bile yoksun olan tesisler ortaya çıktı ki, şaşırırsınız…

Hepsi aynıdır demiyorum, ama yaptığım araştırmalarda şahit olduğum meseleleri anlatayım.

Elâlemin Rus’u, İngiliz’i, Alman’ı, kişi başı 3500 Türk Lirası’na uçak bileti dahil 10 gün 5 yıldızlı bir otelde tatil yapabiliyor. Uçak bileti dahili dedim, ki en iyi şartlarda zaten uçak biletinin fiyatı 1500 Türk Lirası.

Yani net 2000 Türk Lirası’na ülkemize geliyor 10 gün 5 yıldızlı tatil yapabiliyor.

Aynı sürede bir tatil için bu ülkenin Müslümanları en az 10.000 Türk Lirası ödemek zorunda bu “İslami” otellere…

Turizmden anlayanlar bilir, otellerin en büyük giderleri alkollü içeceklerdir, İslâmî otellerde doğal olarak alkol sunumu olmadığı için gider kalemleri çok daha azdır.

Alanya’daki bir İslâmî otelin mutfak personeli ile konuştum, otel sahibi aşçıya misafir başı ve öğün başı 1 dolar bütçe veriyormuş. Yemeklerde kullanılan malzemeler üçüncü sınıf, üçüncü sınıf peynir, üçüncü sınıf zeytin, üçüncü sınıf beyaz et… Civardaki İslâmî olmayan 4 yıldızlı otellerde dahi misafir başına 3 dolar bütçe veriliyormuş. Yani beşte bir fiyat ödeyen İngiliz’e verilen yemeğin üçte bir kalitesinde değil…

Tesis olarak ise “İslâmî” oteller zaten diğer otellerin fersah fersah gerisinde, 100 metrekarelik kir içindeki havuzlarda yüzen 50 tane hacı amca, 4 yıldızlı yan oteldeki 2500 metrekarelik Aquapark’da yüzen Ruslar’ın keyfinden bîhaber.

Ama bütün bu yetersizliklere rağmen “İslâmî” oteller Müslümanlara 5 kat “İslâmî” kazık atmaktan geri durmuyorlar.

“İslâmî” otellerin birçoğu hakkında veri topladım, bu ahlaksız tezgâhı peyderpey sosyal medya hesaplarımdan yayınlayacağım.

Üstelik bu “İslâmî” otellerin sahiplerinin büyük çoğunluğunun “İslâmî” kesimle yakından uzaktan alakası yok…

Buna rağmen bu otellere rağbet çok büyük. İnsanlar adeta “Helal yoldan nasıl kazık yerim?” dercesine bu mekânlara akın ediyorlar. Tamam zorunluyuz denebilir. Tatil herkesin hakkı lakin talep azalırsa bunların bu fahiş fiyatları da hizaya çekilecektir. Sonuçta kapitalist sistemin de arz talep gerçeği var…

Aileleri ile birlikte helal daire içinde tatil yapmak isteyen Müslümanları sömüren bu ahlaksız tezgâhı ifşa etmek zorundayız…

Devletimiz ve Turizm Bakanlığımız mutlaka bu tesisleri incelemeye almalı…