Irak’ta seçimlerin üzerinden tam bir yıl geçtikten sonra nihayet cumhurbaşkanı seçilebildi ve yeni hükûmetin kurulmasının yolu açıldı.

Seçimlerden bu yana oldukça gerilimli ve olaylı geçen sürecin sonunda bugün gelinen nokta itibariyle Iraklı siyasi aktörlerden kazananlar ve kaybedenler oldu.

Kazananların başında İran’a yakın Şii grupları çatısı altında toplayan “Koordinasyon Çerçevesi” ve söz konusu koalisyonun en önemli bileşenini teşkil eden Nuri el-Maliki’nin geldiğini söyleyebiliriz.

Hiç şüphesiz en büyük kaybedenin ise sandıktan büyük bir zaferle çıkmasına rağmen sonrasındaki süreçte hata üstüne hata yapan Mukteda es-Sadr ve grubu olduğu kesin.

Cumhurbaşkanı seçimi sürecinde Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında yaşanan rekabette KYB’nin adayı Berhem Salih seçimi kaybetse de KDP’nin kazandığı söylenemez.

Çünkü Irak Cumhurbaşkanı seçilen Abdüllatif Reşid, KYB’nin kurucusu Celal Talabani’nin bacanağı ve KYB’nin hâlihazırdaki lideri Bafel Talabani’nin eniştesi.

Bununla birlikte KDP’nin kendi adayını çekip Abdüllatif Reşid’i destekleyerek Berhem Salih’in yeniden cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasını engellemeyi başardığından söz edilebilir.

Tabii öncesinde KYB’nin Hoşyar Zebari’nin adaylığına engel olduğunu da unutmamak gerek.

Irak Cumhurbaşkanı seçilen Abdüllatif Reşid parlamentoda yemin ettikten sonra Muhammed Şiya es-Sudani’yi yeni hükûmeti kurmakla görevlendirdi.

Seçimlerden bu yana Irak’taki en şiddetli rekabet Mukteda es-Sadr ile Nuri el-Maliki arasındakiydi.

Taraflar arasında kısa süreli silahlı çatışmalar dahi yaşandı.

Sadr Grubu, Nuri el-Maliki’ye yakın bir isim olduğu için Es-Sudani’nin başbakan olmasına şiddetle karşıydı.

Sonuç olarak Mukteda es-Sadr, Nuri el-Maliki’nin yeniden başbakanlık koltuğuna oturmasını engellese de en büyük hasmının sağ kolunun yeni hükûmete başkanlık etmesini önleyemedi.

Koordinasyon Çerçevesi oturumları boykot ederek parlamentoyu kilitlemeyi başardı ve Sadr Grubu’nun çoğunluk hükûmeti kurmasına izin vermedi.

Buna karşılık Mukteda es-Sadr kendisine bağlı milletvekillerin istifa etmelerini isteyerek çok büyük bir hataya imza attı ve Koordinasyon Çerçevesi’nin işini kolaylaştırdı.

Nuri el-Maliki ve Koordinasyon Çerçevesi, Mukteda es-Sadr’a sine-i millete dönme fikrini veren danışmanına teşekkür ediyor olmalılar.

Güvenilirlik sorunu yaşayan Iraklı Şii lider, çoğunluk hükûmeti kurma konusunda anlaştığı KDP’yi ve Sünni müttefiklerini peşinden gelmeye ve istifa ederek erken seçimi zorlamaya ikna edemedi.

Taraftarlarını birkaç kez sokağa indirse ve parlamentoya baskın düzenlese de her seferinde iş ciddiye binince geri adım atmak zorunda kaldı.

Ne siyasi manevrayı becerebildi ne de kaba kuvveti ve kavgayı.

Mukteda es-Sadr’ın başarısızlığının grup içinde rahatsızlıklara yol açtığı ve seçim zaferine rağmen hiçbir şey elde edememenin bir bedeli olacağı kesin.

Öte yandan, Koordinasyon Çerçevesi’nin İran’ın isteği doğrultusunda Şiilerin birliği adına Sadr Grubu’na yakın bir veya iki isme hükûmette yer verebileceği de konuşuluyor.

Sadr Grubu’daki rahatsızlığın nereye doğru evrileceğini ve Mukteda es-Sadr’a nasıl bir bedel ödeteceğini bekleyip göreceğiz.