Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Yitzak Herzog’un Mart ayının ortalarında Türkiye’yi ziyaret edeceğini açıkladı.

Erdoğan, Ukrayna ziyareti öncesi yaptığı açıklamada, “Bu ziyaretle ikili ilişkilerimizi geleceğe yönelik farklı bir zemine olumlu istikamette oturtmanın gayretinde olacağız” dedi ve benzer bir yaklaşımın İsrail’de de olduğunu söyledi.

Herzog’un ziyaretiyle Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerde yeni bir sayfa açılması bekleniyor.

Son dönemde sorun yaşadığı ülkelerle ilişkilerini onarma niyetini açıkça ortaya koyan Ankara’nın İsrail’e uzattığı zeytin dalının Doğu Akdeniz’deki dengelerle de bağlantılı olduğu malum.

ABD’nin çekildiği EastMed projesinin çökmesinin ardından İsrail’in en az masrafla ve boru hattı aracılığıyla Avrupa’ya gaz ihraç edebileceği tek yol Türkiye’den geçiyor.

İlişkilerin normalleşmesi sürecinde Türkiye’yle İsrail arasında da bir deniz sınırı anlaşması imzalanabilir ve iki ülke Doğu Akdeniz’den çıkarılacak doğalgazın boru hattıyla Avrupa’ya naklinde işbirliği yapabilir mi?

Ankara’nın böyle bir adıma hazır olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Fakat İsrail tarafında tereddüt ve endişeler olduğu görülüyor.

Arap ülkeleriyle normalleşme adımlarını coşkuyla karşılayan İsrail, Erdoğan’ın açıklamalarına şüpheyle yaklaşıyor ve ilişkileri onarma arzusuyla tam olarak ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyor.

O tarafta Cumhurbaşkanı’na güvenilmemesi gerektiğini söyleyenlerin ve Erdoğan’ın oyununa düşmeme uyarısında bulunanların sayısı hiç de az değil.

Türkiye’yle ilişkilerin düzeltilmesi konusuna şüpheyle yaklaşan İsraillilerden biri de gazeteci ve televizyon yorumcusu Ehud Yaari.

Yaari, İsrail medyasını yakından takip eden El-Hudhud sitesinin çevirisini yayınladığı makalesinde İsrailli yetkililere “Erdoğan’la tokalaşın ama kucaklaşmayın” diyerek, Ankara’nın normalleşme çağrılarına ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini, “İsrail’in geniş ve sıkı ilişkiler ağını parçalayan” Erdoğan’la uzun bir hesapları olduğunu söylüyor.  

Kısaca ifade etmek gerekirse İsrailliler Erdoğan’dan korkuyorlar ve sürecin sadece Cumhurbaşkanı’nın lehine olacak şekilde gelişmesinden kaygı duyuyorlar.

Ayrıca İsrail için boru hattıyla Avrupa’ya doğalgaz ihracı stratejik bir proje ve İsrailliler bu kadar önemli bir projenin anahtarını Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin eline vermek istemiyorlar.

Dolayısıyla, Türkiye’yle ilişkilerde düzelme olacaksa bunun bir anda “tam normalleşme” değil “ihtiyatlı ilerleme” şeklinde olması gerektiğini söylüyorlar.

İsrail medyasına göre İsrailli yetkililer Türkiye’yle “donmuş” bir halde bulunan ilişkilerin bir miktar çözülmesine fakat her halükarda “belirli bir soğuklukta” tutulmasına karar verdiler.

Herzog’un Türkiye’ye yapacağı ziyareti de bir “turnusol kağıdı” olarak görüyorlar.

Bu da şu anlama geliyor:

İsrail’in “ilişkileri soğuktan sıcağa dönüştürmek için” Hamas liderlerinin sınır dışı edilmesi gibi bir takım talepleri olacak.

Deniz sınırı anlaşması ve boru hattı projesinde de kısa sürede radikal bir adım atılması beklenmemeli.

İsrail’de ayrıca Türkiye’yle ilişkileri normalleştirme adımlarının Yunanistan’ı gücendirmeyecek şekilde atılması gerektiği konuşuluyor.