Mahmud Abbas yönetiminden Saib Erakat, “Netanyahu, Filistinlilerden o kadar nefret ediyor ki Hitler’i bile affetmeye hazır” dedi. Babası tanınmış bir tarihçi olan İsrail Başbakanı’nın konuyu daha iyi bilmesi gerektiğini söyleyen Tel Aviv Üniversitesi profesörlerinden Dina Porat, “Yahudilerin öldürülmesi ya da yakılması fikrini Hitler’e açan ilk kişinin müftü olduğunu söylemek yanlış. Dünyayı Yahudilerden temizlemek, daha müftüyle görüşmeden de Hitler’in politikasının merkezindeydi” dedi.
Bu açıklamanın anlamı nedir yerine, niye yapıldığı beni daha çok ilgilendiriyor. Netenyahu niye böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldı ve niye şimdi? Çünkü soykırım sektörü artık ölmek üzere. İsrail buradan daha fazla ekmek yiyemeyeceğini biliyor. Filistin’i işgal etti, Almanya’dan tazminatları aldı. Bir de şu “Yahudi Soykırımı” filmlerinden gına geldi artık herkese. Kendileri bile bıktılar. Bu durumda yapılacak basit, AB ile arası gittikçe açılan, Güney Amerika’da nefret edilen İsrail Batıya yaranma pozisyonuna geriliyor. O basın açıklamasında “Hitleri çok severiz aslında” anlamına gelen açıklamayla Merkel’in gözüne girmeyi denedi. Denedi, çünkü “güneyde sevilen diye onlara hizmet eden bir yapılanma Türkiye’de çöktü artık. İsrail, “one minute” ile yediği darbeden sonra minderde sallanıyor. Sıra yere serecek hamlede. Bu sefer Hitler bile kurtaramaz siyonizmi?
——————————————————
Putin’i kim niye finanse ediyor?
İngiliz IHS Analitik Merkezi raporuna göre, Rusya Suriye’deki operasyonlar için günde 4 milyon dolar harcıyor. İngiliz analistlerin hesaplamalarına göre, Rusya’nın Suriye’deki operasyonlarının başlangıcı olan 30 Eylül’den itibaren bugüne kadar Moskova 80 – 115 milyon dolar arasında para harcadı. Bu maliyet uçakların bombalama eylemlerini, teknik cihazların bakımı ve insan kaynağı teminini içeriyor.
Rusya’nın 3,1 trilyon Ruble (50 milyar dolar) olan bu yılki askeri bütçesi ile karşılaştırıldığında yukarıdaki rakam küçük harcama olarak görünüyor. Ancak analistlere göre, Suriye’deki çatışma yıllarca sürebilir ve Rus tarafının muhtemel kayıpları da hesaba katıldığında bu maliyet ciddi oranda artabilir.
Suriye’deki Rus birliklerinin Moskova’ya günlük maliyeti ise yaklaşık 440 bin dolar. Akdeniz’deki Rus gemilerin günlük harcaması 200 bin dolar. Lojistik, iletişim ve benzeri giderlerine ise Moskova günde 250.000 dolar aktarıyor.
Bu parayı kimin verdiği sorusunun cevabı basit ve bu cevap bize işe yarar bir kapı açmaz. Bu soruya doğru cevap verirsek arkasından gelecek önemli soruya ulaşabiliriz ve ikinci sorunun cevabı hayatımızı kurtarabilir.
Birinci soru; kim finanse ediyor? Cevap İran.
Önemli olan ikinci soru niye finanse ediyor?
Bu sorunun doğru cevabını verdiğimizde Suriye de kurtulur, İslam dünyası da.
———————————————————-
Ne demek şikâyet etmiyorum. Hadsizlik yapma!
Abbas Güçlü ve konuğu Oktay Vural, Genç Bakış programında seyircilere “Kazandığınız parayla geçinebiliyor musunuz?” diye bir soru sorup anket yaptılar. Canlı yayında ankete 100 bine yakın kişinin katıldığı açıklandı. Abbas Güçlü ve Oktay Vural büyük bir hevesle cevapları beklediler. Halk geçinemiyor, ülke batıyor, çaresiz durumdayız, bu ne rezillik, eyvah yandık gibi sloganlarını hazırladılar ve sonuçlar açıklandı. Ankete katılanların yüzde 96’sı evet geçiniyorum, sadece yüzde 4 ise hayır geçinemiyorum dedi. Sonuçlar açıklanınca stüdyo da büyük bir hayal kırıklığı yaşandı.
Abbas Güçlü bu sonuçların ardından, “Biraz şaşırtıcı oldu. Her ne kadar siyasetçilerimiz eleştirse de demek ki halkımız halinden memnun.” dedi.
Oktay Vural ise, “Yaşıyorsa geçiniyor demektir ne yapsın yani.” sözleriyle yorumladı.
Programın sonuna kadar 552.040 kişinin ankete katıldığı görülürken, yüzde 99’lık bir kısım ‘evet geçinebiliyorum’ derken, sadece yüzde 1’lik bir kısım ‘hayır geçinemiyoruz’ dedi.
Sinirler gerildi çünkü beklenen cevaplar gelmemişti. Evet diyenlere kinayeli laflar söylendi ve program bitti. Ben bütün bunları internet üzerinde ileri sara sara birkaç dakikada izledim.
Roland Barthes “Faşizm konuşma yasağı değildir söyleme mecburiyetidir” derken Oktay Vural ve Abbas Güçlüyü tanıdığını ve onları kastettiğini düşünmüyorum.
Bu sadece ifade hürriyeti kapsamında dolaşan serbest çağrışım. Onlar gibi düşünmek, onlar gibi şikayet etmek, onlar ne diyorsa aynısını tekrar etmek zorundaydı halk ama olmadı. Neyse bir daha ki programa.
——————————————————
Donald Trump’tan ABD’deki bazı camileri kapatma vaadi
Cumhuriyetçi Parti içindeki yarışı lider olarak devam ettiren iş adamı Donald Trump, ABD’deki bazı camileri kapatabileceğini söyledi. Türkiye’deki ortağı Aydın Doğan konuyla ilgili bir açıklama yapma zorunluluğu yok tabi. Benim aklıma CNN Türk geliyor, Trump Towers geliyor ve tutuyorum kendimi. Keşke tutmasam!