Hayal kurmanın mukaddes bir şey olduğuna inananlardanım ben kâri. Yani öyle afaki bir şeyden bahsetmiyorum. Kendiyle ilgili, memleketiyle ilgili hatta dünya ve belki de daha ötesiyle ilgili hayal kuranlara ve bu kurduğu hayallere göre yaşayanlara hayranım. Hatta bir hayranlığımda derdi olanlara. Dertli insanları seviyorum ama hele ki gençleri dert edinenlere hayranım ben.

Daha önce bir yazımda “gençler kitap okumuyor diye boşuna şikayetlenmeyin. Zira gençler hatırı sayılacak kadar kitap okuyorlar. Hem de çok okuyorlar. Ama her okudukları şey kitap değil” diye yazdığımı hatırlıyorum. Şimdi de böyle düşünüyorum. Neredeyse okurdan çok yazar olan memleketimizde birileri muhakkak okuyacak bir şeyler buluyorlar. Ama buldukları her zaman da öyle bünyeye faydalı şeyler değil. “Bir kereden bir şey olmaz” denen illetler gibi başlanan sonunda da mutlaka zehirleyen acayip bazı şeyler bunlar. Ve gerçekten bu illet denenler kadar zararı var.

Bir okur olarak bazı kitapları okurken bazen kendimden geçiyorum. Öylesine söylemiyorum bu “kendinden geçme” işini. Gerçekten bazen elime aldığım bir kitabı okurken zamandan ve mekândan sıyrılıp kitabın içinde bir yerlerde ve bir zamanda buluyorum kendimi. “Okuyorum” demek az kalıyor böyle bir hale, baya baya yaşıyorum kitabın içinde.

Bu benim iyi okur olduğumdan değil yazanın iyi yazdığından oluyor bunu da biliyorum. Ama işte böyle kitapları ve böyle yazanları bulmak o kadar da kolay olmuyor ve böyle yazanların da kahir ekseri öyle her an her yerde bir şeyler paylaşıp da meydanlarda dolaşmıyorlar. Kıymetli olan her şeyde olduğu gibi bulmak için aramak gerekiyor ve hep olduğu gibi kıymetleri de öyle çok da bilinmiyor.

Geçtiğimiz birkaç hafta çok yoğun söyleşi konferans imza programlarım vardı. Hepsinden pek çok tarafıyla bahsederim ama bir kaçından özellikle bahsetmeliyim. Dedim a gençleri dert edinenlere hayranım ben diye. İşte onlardan. İlki Sivas. Sivas Belediyesi bu yıl bir ilk olarak “Gençlik ve Spor Festivali” düzenledi. Sağ olsunlar açılışında da konuşmacı olarak beni çağırdılar. Binlerce genç meydanı doldurmuştu. Muazzam bir şey. Bu güzellik için Belediye Başkanımız Hilmi Bilgin’e ve Türkiye’nin en genç belediye başkan yardımcısı Ahmet Duman’a teşekkür etmek gerek.

Bir diğeri de Sakarya Üniversitesi’ndeydi. Orada da bir gençlik festivali düzenlenmiş ve ülkede ilk kez bir üniversitede gerçek manada bir kitap fuarı kurulmuş. Hem organizasyon hem de katılım çok muazzamdı. Orada da dertli bir hocamız var. Gençleri dert edinen rektör hocamız Prof. Dr. Fatih Savaşan’a da teşekkür etmek gerek.

İlk söylediğimi yine söyleyeyim derdi olanları seviyorum ama gençleri dert edinenlere hayranım ben.