Düşünsel çerçevesini; Isaac Newton’un bilimsel hareket yasalarını öne sürdüğü doğal felsefenin matematiksel prensipleri adlı eserinde vurguladığı doğal felsefe;bireysel çıkarı gözeterek (rasyonel davranarak) çalışmayı öğütleyen faydacı ahlak felsefesi (benthamism) ile maddeye, reel nesnelere ve gerçekler dünyasına vurgu yaparak, maddi âlemin ötesindeki herhangi bir varlık alanını kabul etmeyen materyalist varlık felsefesinin çizdiği kapitalist iktisadi düşüncenin bu çerçevede amacı tüketim ve refah meselesinde belirginleşmektedir.

Faydacı felsefe, feuerbach materyalizmi ile birlikte düşünüldüğünde ortaya çıkan sentez; “dünya maddeler dünyasından ibaret olduğuna göre, bireyin mutluluğunu azamiye çıkarma çabası, tüketim malları edinimine aşırı önem vermek eğiliminde belirginleşecektir” görüşünü öne sürmektedir.

Batının ekonomisi, batının ideolojisinden ayrı düşünülemeyeceğine göre, kapitalist iktisadi sistemin (iktisadi faaliyetlerin) amacı, üretimi böylece tüketim ve refahı artırmaktır. Bu çerçeve, kapitalist iktisadi sistemin insana (homo economicus) bakış açısıdır. Özetle kapitalist iktisadi sistem, iktisadi büyümeyi yöneten doğal evrensel yasaların araştırılmasına odaklanan doktrindir.

Bireylerin mutluluğunu, dolayısı ile kişisel çıkarını (fayda) azamiye çıkarma güdüsü ile üretici kesimin (firmaların) ise kâr haddini azamiye eriştirme güdüsü ile hareket etmesi sonucunda, ekonomideki tam rekabet piyasası sadece bireylerin ve firmaların değil, toplumun çıkarlarını da azamiye eriştirir.

Başka bir deyişle rekabetçi piyasalarda, çıkarlar arasında doğal bir uyum söz konusudur. Bireyler ve onların kurduğu firmalar kendi çıkarlarının peşinde koşarken, farkında olmadan toplumun genelinin çıkarlarına da hizmet ederler ki doğal öz çıkar yasası olarak isimlendirilen bu anlayış doğal düzen felsefesinin doğal uyum ilkesinin bir tezahüründen ibarettir.

Malların ve üretim faktörlerinin piyasa fiyatlarının piyasa mekanizması çerçevesinde sürekli olarak arzın talebe eşit olduğu yani arz ve talep fazlalarının sıfıra eşit olduğu noktada belirlendiği, o halde alıcı ve satıcı kesimin (tüketici-üretici) piyasa fiyatlarını etkileme gücüne sahip olmadığı tam rekabet piyasası’nın geçerli olması bireylerin ve firmaların değil, toplumun çıkarlarını da azamiye eriştireceğinden dolayı bütün üretim faktörlerinin tam kullanımı sağlanır, iş arayan herkes iş bulur (tam istihdam) haliyle en yüksek üretim ve gelir seviyesine erişilir, iktisadi büyüme sağlanır.

Tam istihdam sağlandığı için devletin, para arzını artırmak (enflasyon haddini yükseltmek) marifetiyle işgücü piyasasına müdahale etmesine gerek olmadığından dolayı fiyat istikrarı işlerlik kazanacaktır.

Malların ve üretim faktörlerinin piyasa fiyatlarının piyasa mekanizması çerçevesinde sürekli olarak arzın talebe eşit olduğu yani arz ve talep fazlalarının sıfıra eşit olduğu noktada belirlendiği, o halde alıcı ve satıcı kesimin (tüketici-üretici) piyasa fiyatlarını etkileme gücüne sahip olmadığı tam rekabet piyasasının geçerli olması bireylerin ve firmaların değil, toplumun çıkarlarını da azamiye eriştireceğinden dolayı iktisadi etkinlik (dağılımda, üretimde, bölüşümde etkinlik) sağlanır.

Şimdi kapitalist okula dair buraya kadar anlattığım herşeyi anladıysanız, bunların her birisinin teoride kaldığını, gerçeğe asla yansımadığını bilmenizi isterim. İnşallah gelecek haftadan itibaren bu çerçeveyi detaylandıracağım.

Bugün altıncı seneidevriyesini idrak ettiğimiz 15 Temmuz destanı hepimizin ortak gurur kaynağıdır.Ülkemizin bekası, milletimizin istiklali uğruna can veren bütün kahraman şehitlerimize Allah Teâlâ’dan rahmet niyaz ederim.