Salı günü gündeme - klasik ifadeyle söylemek gerekirse - bomba gibi bir haber düştü ve haberle ilgili ayrıntılar sosyal medyada hızla yayılmaya başladı.

Kahire’den havalanan bir özel uçağa, Zambiya’nın başkenti Lusaka’daki Kenneth Kaunda Uluslararası Havalimanı’na indiği sırada el konulmuştu.

Zambiyalı yetkililer, uçakta yapılan aramada 5 milyon 700 bin dolar, 127 kilogram külçe altın, beş tabanca ve 126 mermi bulunduğunu açıkladı.

Daha sonra külçelerin tamamen altından olmadığı, sadece dış kaplaması altın olan külçelerin içinde bakır ve çinko bulunduğu öne sürüldü.

Uçakta gözaltına alınan 10 kişiden altısının Mısır, diğerlerinin ise Zambiya, Hollanda, İspanya ve Letonya uyruklu oldukları bildirildi.

Konuyla ilgili haberler ilk başta Mısır medyası tarafından da yayınlandı ancak kısa süre sonra istihbarattan gelen uyarı doğrultusunda o haberlerin hepsi kaldırıldı.

Mısırlı yetkililer üç maymunu oynarken Mısır medyası da sessizliğe büründü.

Bir ara uçağın Mısır’a ait olmadığı ve Kahire’ye Lübnan’dan geldiği iddiası ortaya atıldı.

Fakat tüm kanıtlar bu iddianın asılsız olduğunu gösteriyor.

Tam tersine Zambiya’da el konulan uçak, Mısırlı üst düzey askeri ve sivil yetkililer tarafından birçok kez kullanılmış.

Kahire’den Tunus’a ve Libya’ya gitmiş.

Mısır İçişleri Bakanı’nın, uçağı kullandığını gösteren görüntüler var.

Ayrıca uçağın gümrük görevlilerinin haberi olmadan o miktarda dolarla ve altınla Kahire Havalimanı’ndan ayrılması imkânsız.

Zambiya’da el konulan Mısır uçağının ardındaki sır henüz çözülmüş değil.

Uçak ve taşıdığı yük, bir istihbarat operasyonunda mı kullanılıyordu yoksa birileri ülke dışına para mı kaçırıyordu?

Uçakta bulunan Mısırlıların kimlikleriyle ilgili de birçok spekülasyon söz konusu.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Es-Sisi’nin oğlu Mahmud Es-Sisi’nin ortağının uçakta olduğu iddia ediliyor.

Mısır makamları uçaktaki kişilerin kimliklerini bilmiyor olamaz.

Uçakta ele geçirilenler ve gözaltına alınan yolcular hakkında açıklama yapılmaması, daha da ötesi uçağın Mısırla ilişkisi yokmuş gibi bir algının oluşturulma çabası şüpheleri artırıyor.

Uyuşturucuyla Mücadele Komisyonu (DEC) Genel Direktörü Nason Bando’nun “yasa dışı işler var” dediği Mısır uçağıyla ilgili tahminlerin çoğu; uçakla ülke dışına para ve altın kaçırıldığı yönünde.

Mısır ekonomisinin her geçen gün daha da kötüye gittiğini ve büyük bir felaketin yaklaşmakta olduğunu gören üst düzey yetkililer ile zenginlerin, bir süredir paralarını ülke dışına çıkardıkları söyleniyor.

Kahire’nin kamuoyunu aydınlatacak ve şüpheleri ortadan kaldıracak açıklamalar yapmak yerine Zambiya’yı bir şekilde ikna ederek skandalın üzerini örtbas etmeye çalışması da uçağın ve uçakta ele geçirilenlerin Mısırlı resmi makamlarla bağlantılı olduğu kanaatini güçlendiriyor.

Kahire Havalimanı’ndan sorunsuz şekilde ayrılan özel uçağın, Kenneth Kaunda Uluslararası Havalimanı’na indiğinde aranmaması ve uçakta milyonlarca dolar ve altın taşındığının ortaya çıkmaması için önceden birtakım ayarlamalar yapılmış olmalı.

Dolayısıyla Zambiya makamlarına bir ihbar geldiği anlaşılıyor.

Bu noktada cevap bekleyen bir başka soru da şu;

Mısır istihbaratının ve üst düzey yetkililerin işin içinde olduğu “gizli operasyonu” kim ve neden deşifre etti?