Bu özgüvenin sebebi, kaynağı nedir diye düşünürken ipucu geldi…

Muharrem İnce’nin ifadelendirmesiyle;

Erdoğan seni her seçimde yenmiş, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş…  Yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş…”

Her seferinde yenilen bir parti başkanı ne diye erken seçim için bu kadar diretir, her gün, her gün bu kadar ısrar eder?

İpucu Sarıgül’den geldi…

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül üç gün önce şöyle bir açıklama yaptı;

“Amerika birleşik Devletlerine seslenmek istiyorum. Geçen gün Amerika Başkanı Biden aynen şunu söyledi: 'Türkiye’de muhalefet partilerine destek veriyoruz ki kazansınlar diye.' dedi. Bu Türkiye Cumhuriyetine, Türkiye Cumhuriyeti demokrasisine söylenmiş olan en ağır sözdür. Bu lafın peşini bırakmam. Kaçtıkları yere kadar da kovalarım. Amerika Birleşik Devletleri Türkiye’de hangi muhalefet partisine destek veriyorsa hangi muhalefet partisini destekliyorsa onu yüzde yüz açıklayacak”

Evet, aynen böyle dedi.

Biden’ın seçilmeden önceki konuşmasını hatırlatalım yeniden;

"Bence Erdoğan'a çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Başkan seçilirsem Erdoğan'ı darbeyle değil seçimle devireceğim, muhalefete destek vereceğim."

Sarıgül’ün açıklamalarından sonra diyebiliriz ki, Biden düğmeye basmış ve Türkiye’de muhalefet partilerine kazansınlar diye destek vermeye başlamıştır.

İşte, Kılıçdaroğlu’ndaki erken seçim ısrarı, bu özgüvenin sebebi, kaynağı budur!

Biden’ın konuşmasındaki “çok farklı yaklaşımlar uygulamayız…” ifadesine hususiyetle dikkat etmenizi istirham ediyorum.

“Çok farklı yaklaşımlar…” derken, kendisinden önceki operasyonları kastediyor.

“Bu sefer darbeyle değil, seçimle devireceğim…” sözünde de gizli ve açık darbeleri kabul ve itiraf iması var.

Amerika’nın geçmişten bu güne Türkiye üzerinden oynadığı oyunların ve çevirdiği dolapların kabulü ve itirafı…

Biden’ın Erdoğan ile mücadelesindeki farklı yaklaşım vurgusunun uygulamada demokratik bir şekilde devam edebileceğini beklemek safdillik olur.

Biden’ın adayken yaptığı açıklamalar ile başkan olduktan yani gücü ele aldıktan sonraki hareket tarzına dikkat kesilmek gerekiyor.

Bir de şuna dikkat etmek ve şu sorunun cevabına yoğunlaşmak;

“Bana TOMA’nın üzerine çıkacak il başkanı lazım…” diyerek Canan Kaftancıoğlu’nun İstanbul İl Başkanı olmasını sağlayan Kemal Kılıçdaroğlu, acaba şimdiye kadar TOMA’nın üzerine çıkacak kaç CHP il başkanının seçilmesini sağladı.

Her gün erken seçim nakaratı yapan Kemal Kılıçdaroğlu, erken ya da zamanında bir seçimde, beklediği sonucu alamayınca ki alamayacağını kendisi de biliyor; İl başkanlarına ‘sokağa çıkın, TOMA’ların üzerine çıkın!’ çağrısı mı yapacak?

Bunu Muharrem İnce’de denedi, başaramadı.

Bu sefer işi şansa bırakmak istemeyecektir.

Dostum dediği Biden’ın destekleri de artık öyle veya böyle kesin bir sonuç almak ve Erdoğan’sız bir Türkiye rüyasını gerçekleştirebilmek için…