İmamoğlu’nun televizyon sunuculuğuna özenerek seçim gecesi sarf ettiği yalanlardan, aradaki farka rağmen, “Anadolu Ajansı yanıltıyor, Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı ilan edilecektir.” sözlerinden ötürü önce kendisine güvenerek, inanarak oy veren seçmenlerinden sonra bütün Türkiye’den özür dileyeceğini bekleyen varsa vazgeçsin.

Yalan ağızlarına yuva yapmış…

Tekrar tekrar gördük, yaşadık; Türkiye'nin en yobaz partisi CHP’dir.

“Yobazlık nefsi müdafaadır…” diyor, Cemil Meriç.

Kaybettikleri, asla elde edemeyecekleri sosyal, siyasi, kültürel iktidarın hasretiyle akıl, ruh, nefs melekeleri sekteye uğruyor.

Kendilerini devletin, ülkenin hatta milletin tek sahibi zannediyorlar.

Kerameti kendinden menkul, kurucu irade masalından gayrı kutsalları yok…

Yobazlık geçmişte donup kalmaktır; gelişmeler, yenilikler, değişen sosyal, siyasi, kültürel şartlar umurlarında değil; varsa yoksa ‘Kurucu irade biziz, devletin, ülkenin sahibi biziz… Millet bizim kölemiz…’

Yeter yahu!..

Az kafanızı kaldırıp değişime, gelişime ayak uydurun… Hangi çağda yaşıyorsunuz?.. Yıl olmuş 2023, sizi bekleyemeyiz; yapacak işlerimiz var…

Ateist Aziz Nesin’in bilim yobazı oğlu Ali;

“80 yılda bu halka neler yapmış olmalıyız ki 20 yıllık iktidarın yıpranmasına, ekonomik krize, felaketlere rağmen ilk turda kazanamıyoruz…” diyor.

80 yılda millete neler neler, ne eziyetler ettiklerini iyi biliyor, bilmez olur mu, halkın sandığa akın ederek vatandaşı iktidara getirmemesinin sebebini…

Yalandan deliliğe veriyor…

Türk milletinin CHP’den alacağı vardır. Hesap kolay kolay kapanacak türden değildir, Aliciğim…

Sana kısa özet geçiyorum;

Tek parti CHP iktidarı 1923'te başladı.

CHP'ye karşı 1930'da kurulan ilk parti Serbest Cumhuriyet Fırkası, yerel seçimlerde 30’dan fazla belediye başkanlığı aldı.

Samsun’da SCF’nin adayı Boşnakzade Ahmet Resai Bey belediye başkanı seçildi.

Seçimi kazanır kazanmaz istifaya zorladılar…

Kabul etmeyince seçimi yenileyerek başkanlığı aldılar.

21 Temmuz 1946’da 8. dönem milletvekili seçimlerinde açık oy gizli tasnif tertibiyle CHP 397, Demokrat Parti 61, bağımsızlar yedi milletvekili kazandı.

Demokrat Parti 1950’de iktidarı CHP’den alarak tek parti dönemini sona erdirdi.

CHP’nin 1923’ten 1950’ye zulüm karnesi;

3 Mart 1924, Hilafet makamı TBMM tarafından kaldırıldı.

Aynı yıl, Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla ilkokullardan Kur’an; ortaokul ve liselerden din, Arapça, Farsça dersleri kaldırıldı.

12 Aralık 1925, Rize’de şapka giymeyi reddeden halka önce jandarma ateş açtı, ardından Hamidiye zırhlısı Rize sahillerini topa tuttu; 17 kişi öldü.

24 Kasım 1925, Erzurum’da Şalcı Bacı lakaplı kadın, ‘Şapka Kanunu’na Muhalefetten’ asılarak idam edildi.

29 Haziran 1925, Şeyh Muhammed Said Nakşibendi, Şark İstiklal Mahkemesi tarafından darağacına gönderildi.

Sebilürreşad dergisi yazarı Mehmet Akif Ersoy, polis takibinden usanarak Mısır'a gitmek zorunda kaldı.

4 Şubat 1926, İskilipli Atıf Hoca, Şapka Kanunundan 1,5 yıl önce yazdığı Frenk Mukallitliği ve Şapka kitabı bahanesiyle idam edildi.

Temmuz 1926, Mevlevî Şeyhi İbrahim Hakkı Efendi, Atıf Hoca'nın ardından idama mahkûm edildi. Kemah'ta vefat edince köye gelen İstiklal Mahkemesi mezarını açarak cenazesini kefeniyle darağacına astı.

1 Kasım 1928, 1353 sayılı ‘Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunla, Türk harflerinden vazgeçildi, Latin harfleri kabul edildi.

15 Kasım 1937, Dersim İsyanı devam ederken barış görüşmeleri yapmak üzere Erzincan'a davet edilen Seyit Rıza tutuklanarak Elazığ Askeri Mahkemesince idam edildi.

1937-38, Dersim'de 13 binden fazla sivil, üç uçak filosu tarafından bombalanarak öldürüldü.

İsmail Nazım Ergenel’in Enam-ı Şerif’i, Mustafa Kocabaş’ın Din Kılavuzu, İman ve Amel Kitabı, Ayet, Dua Mecmuası, Tam ve İlaveli Mevlid-i Nebevi adlı kitapların satışı yasaklandı.

Halep’te basılan ‘İslamiyet’te Tesettür-i Nisvan’ adlı kitabın ülkeye girişi menedildi.

1943, Ahmet Hamdi Akseki’nin ‘Peygamberimiz Hz. Muhammed’ adlı kitabı toplatıldı.

Mayıs 1944, Necip Fazıl’ın Büyük Doğu Dergisi, “Allah’a itaat etmeyene itaat edilmez” hadisini kapak yaptığı gerekçesiyle kapatıldı.

18 Temmuz 1932 tarihli genelgeyle “Ezanın Türkçe okunması yasaklandı.”

1945, Maraş’ta Ulucami ibadete kapatıldı.

Antalya Selçuklu Yivli Minare Camii, Osmancık Akşemseddin Camii ahır yapıldı.

Bingöl İsfehan Bey Camii buğday deposu haline getirildi.

İzmir Seferihisar Hereke, II. Bayezid dönemi tarihî cami ahır haline getirildi.

İstanbul Silivrikapı Sitti Hatun Camii kiraya verildi. Kiralayan ahır yaptı.

Köy imamlarına resmi kâğıt imzalattılar; “Arapça ezan okuyamayacağım, Arapça Kur'an öğretmeyeceğim”

Kur’an-ı Kerim eğitimini yasaklayan CHP, medreselerin kapısına kilit vurdu.                                    

CHP iktidarı boyunca Kur’an-ı Kerim jandarma korkusuyla Ormanda, dağlarda, taşlarda, mağaralarda öğretildi.

Cuma günleri jandarma camilerde nöbet tuttu; ‘Ezan Türkçe okunuyor mu?’

Hala soruyor musun Alicim; “80 yılda millete neler yapmışız…” diye?