Türkiye önemli bir dönemeçten geçiyor. Sadece Anadolu’nun değil, Kıbrıs başta olmak üzere Anadolu ile doğrudan bağı olan yakın coğrafyamızın; Ortadoğu’nun, Balkanlar’ın, Kafkasya’nın ve bir elimizi omzuna attığımız için artık uzak sayılmayacak Libya’nın, Filistin’in Somali’nin, tüm mazlum milletlerin geleceğini yakından ilgilendiren tarihi bir dönemeç bu…

Sultan 2. Abdülhamid Han, Osmanlı’nın son döneminde oynanan oyunları fark ederek, evlatlarını korumak isteyen bir baba gibi canhıraş bir çabayla İslam coğrafyasını sarıp sarmalayarak dağılmaktan kurtarmaya çalışmıştı.

Bugün yeniden sarıp sarmalama kudretine sahip olmaya başlayan o babanın, evlatlarına uzanmaya başlayan kollarını fark edenler, kollarımızı kırmak ve bizi yeniden kendimizi dahi koruyamaz hale düşürmek için elinden geleni yapıyor.

Ancak artık eskisi gibi kudretli vesayetçi kadroları yok, isimsiz, mesnetsiz manşetlerle hizaya sokup hükümetin üzerine saldıkları ‘üst düzey komutan’ları sizlere ömür. Yıllarca hazırlanıp dünya medyasını da davet ederek sergiledikleri ağaç tiyatrosu artık tutmuyor. 60 yıl büyütüp son çare diye medet umarak darbe için saldıkları ancak millet tarafından feci tokatlanan hainleri ancak uzaktan çemkirebiliyor.

Ellerinde kala kala; bir mafyamsı eleman, iki molotofçu ile sosyal medyadan sokak çağrıları yapan eski komünist mi, faşist mi yoksa PKK’lı mı olduğuna henüz karar verememiş, yeni mağduriyetler peşinde koşarak reyting almaya çalışan bir vekil kaldı. Böyle bir tabloda iş başa düşünce Sayın CHP Genel Başkanı akşamları oturup kendisi video çekmeye başladı.

Peki bu telaş niye?

Bu noktadan iki ay öncesine gidelim…

15 Temmuz darbe girişimini doğrudan desteklediği bilinen, Türkiye düşmanlığıyla nam salmış Ebu Fadi kod adlı Muhammed Dahlan’ın inine sığınan suç örgütü elebaşının 17/25 ve 15 Temmuz öncesi FETÖ taktiklerini aratmayan videolarla arz-ı endam ettiği günlerin hemen öncesine…

CHP’nin müflis Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ağa babaları tarafından kulağına bir şeyler fısıldanıldığını belli eden ve siyasi erdemle hiçbir zaman yan yana gelmeyecek tehditleri savurduğu günlerin biraz öncesine…

Hatırlıyor musunuz ne olmuştu? İnsanlık pandemiyle boğuşurken, Avrupa ülkelerinden her gün binlerce Kovid’den ölüm haberleri gelmeye devam ederken dünyada ne kadar ekonomi otoritesi varsa birbiri ardına Türkiye ile ilgili büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye başlamışlardı.

İlk revizyon Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) gelmiş, 2021’de Türk ekonomisinin yüzde 5 büyüyeceğini öngören IMF, bu rakamı yüzde 6’ya çıkarmıştı. IMF’nin ardından Moody’s, Fitch, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Dünya Bankası gibi ekonominin önde gelen kuruluşları ilk çeyrek sonuçlarını gördükten sonra peş peşe açıklamalar yapmıştı.

Türkiye’ye karşı olumsuz açıklamalarıyla bilinen Moody’s, Türkiye’nin yıllık büyüme tahminini yüzde 3,5’ten 4’e çıkarırken, 2022 öngörüsünü ise yüzde 4’ten 5’e yükseltmişti. Yine olumsuz tavrıyla tanıdığımız Fitch de piyasaları şaşırtan bir güncelleme yaparak 2021 için büyüme tahminini neredeyse yüzde 100 artırmış ve yüzde 3,5’ten 6,7’ye, 2022 tahminini ise yüzde 4,5’ten 4,7’ye yükseltmişti. OECD ise büyüme beklentisini yüzde 100’ün üzerinde yükseltmişti. Türk ekonomisine yönelik büyüme beklentisini yüzde 2,9’dan 5,9’a çıkaran OECD’nin akabinde Dünya Bankası da 4,5 olan büyüme tahminini yüzde 5 olarak güncellemişti.

İşte ne olduysa ocak ayında başlayan ve şubat ayında devam eden bu olumlu havanın hemen ardından oldu. CHP, çareyi Türkiye’ye yönelik tüm saldırıların üst aklı olarak bilinen Alan Makovsky’e danışmakta buldu. CHP’nin Washington Temsilcisi Yurter Özcan’ın şubat ve mart aylarında iki kez Makovsky ile görüştüğünü Diriliş Postası’nın manşetinde okudunuz. Akabinde olan biteni zaten biliyorsunuz…

Peki bundan sonra ne olacak? Onu da Türkiye’nin değerli analizleriyle tanınan Öznur Küçüker Sirene’nin paylaştığı bir bilgiden aktaralım…

“Fransız ekonomi sitesi Journal Du Net’in haberine göre, 2050 yılına kadar Türkiye’nin en zengin 20 ülke sıralamasında 3. en yüksek artışı yaşaması bekleniyor. Buna göre, 83 milyon vatandaşın yıllık gelirinin de yüzde 334 artması öngörülüyor.”

Yani, Türkiye, yoluna devam edecek. Makovsky’nin çocukları ise 10 yıldır yedi düveli arkalarına alıp giriştikleri her saldırıda olduğu gibi yine avuçlarını yalayacaklar.