Bu kadim millet, Cumhurbaşkanı’na İstanbul’un anahtarını teslim etti ilkin, sonra memleketinin anahtarını vererek “Beni sen yönet Sayın Cumhurbaşkanım Recep Tayyip Erdoğan” demiştir yıllarca ve sonuna kadar arkasında durmuştur duasıyla dik duruşuyla…

Milleti ondan memnun olmasaydı merhum Adnan Menderes’e verdiği desteği verir miydi Sayın Erdoğan’a?

Dile kolay bir adam bir ömrü milletine hizmetkâr olarak geçiriyor…

Bunu Allah ve milletim biliyor diyor…

Yaptıkları gelecekte yapmak istediklerini o kutlu yolu şimdiden hayal ettiriyor…

Ancak ülkenin muhalefet partisi dünden bugüne ona kafayı takmaktan vazgeçmiyor…

Ülkenin beka sorunu olduğu zamanda dahi en acımasız şekilde milli iradeye saldırıyor…

Hep aynı nakarat git gitmezsen sonun Menderes gibi olur…

Milletin sevdiği başına lider seçtiği bir adama, iktidarı boyunca zulmeden muhalefet, dünyada bizden başka gelmemiştir hiç bir ülkenin başına…

Zira CHP bu ülkenin ayaklarına vurulan pranganın adıdır…

Atatürk’ü semirenlerden ibaret saplantıları olandır…

CHP liderler asan, darbelere kapılar aralayan despot mazisi olan bir partidir…

Halkın genelinde karşılığı asla yoktur…

Olanlar ise güya çağdaşlığını kanıtlamak için entel dantel tiplerdir…

CHP kutuplaştırmaktan ekmek yemiş genetiği yerli olmayandır…

Sağır, diktatör ismet paşalarını M. Kemal’den çok severler ama diyemezler…

İsmet ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun genetiği aynıdır…

Ancak kalbimize dokunan CHP’nin İslam düşmanı mazisi değil…

Milli olan her şeye karşı oluşu değil…

CHP bu…

Bin yılda geçse başına kimi koyarsanız koyun CHP İslam’a savaş açmışların, millete yabancı kalmışların partisi…

Yine önümüzde tarihi bir dönüm noktası duruyor…

Halk memleketinin kaderini oylama seçimine gidiyor…

Bir asır sonra Batı’nın dayatmaları ile yapılan yasalardan milletin yasalarına geçiş yapacağımız bir seçim arifesindeyken, yıl olmuş iki bin on yedi, zaman bilim ve ilim çağı…

Hala bu kadim millete söylenen sözler…

Hep aynı makarnacı, kömürcü…

Çeyrek altına oyunu satanlar…

Mitinge gidene iki yüz lira için oradalar…

Ülkeyi sattılar…

Adaları, Kıbrıs’ı verdiler…

Darbe bile kontrollüydü…

Bitmeyen bir iftira ve milleti aşağılama girişimleri…

Ve CHP liderinin son rezilliği, gelinen noktanın ahlaksızlığı…

Onlarca şehidin ailesinin yaşadığı acı…

Yani düşünün bir dostuna ama hakikatli bir dostuna ülkenin Cumhurbaşkanı bu akşam oğlunla birlikte meydana çık zırh delici bir silah gelip seni bulacak, benim için kontrollü bir şekilde oğlun körpecik aslan parçanla öl rica ederim diyecek…o adamda hay hay tabii neden olmasın sen iste yeter ki darben sahici olsun canımın ne önem var ki diyecek…

Sonra Külliyenin tepesinde bedeninden ayrılmış kafası bulunan şehit pazarlık yapmış olmuş olacak Tayyip Bey ile…

Öyle ya kafan başka yerde olunca inandırıcı olacaktı tiyatro dimi?

İki yüz elli şehit verdiğimiz kurtuluş savaşı kadar önemli olan bir işgal girişimi gecesinde, bedenleri ikiye ayrılmış o gencecik fidanlar hepsi kontrollü şehit düştüler öylece…

Kandan yer görünmüyordu ya köprünün üstünde…

Öyle daha gerçek olmaymış CHP liderinin gözünde…

Saraçhane meydanında verdiğimiz on yedi şehitle imzalar atılmıştı daha öncesinde…

Şehit şehit kontrol edilmişti bir ülke bir gecede…

Sen şehit olacaksın diye taksim edilmişti yiğitler ve nene hatunlar öylece…

İki bini aşkın Gazi organlarını kontrollü bir biçimde kurban vermişti hem dünyanın en asil vatanına…

Organ ne ki her şey kontrol altında…

Öyle ya meydanda bu bir darbe diyen yalan makinası şimdi kontrollü darbe diyor…

O gece kontrollü saklanmıştı zaten kendide belediye başkanının evine…

Kulağına kim neyi üflediyse onu söylüyor…

Kimler ipini çekiyorsa o kadar konuşa biliyor…

Niye çok gaf ve hata yapar bir insan kendi olamadığı zaman…

Kendi olamayan adam lidercilik oynuyor…

Yetmiş yaşında kasetle inen eskisi ondan daha azılı halde şu günlerde…

Bu millet kimi sevdiyse zengin, ganimetçi beyazlar hep hakir görmüşler ya niye aynısını yapıyorlar…

Bu millet oy veriyor koyun diyorlar…

İstikrarına sahip çıkıyor cahil diyorlar…

İmanlı bulduğu liderine sarılıyor iradem diyor makarnacılar diyorlar…

Sahi makarna yemekten iflahı kesilen millet yine mi seçeceksin diyor…

Biri sitem edince o millete ettikleri küfürler ana haber bültenlerine düşüyor durum rezaletten öte…

Demek ki memleketi yönetse bu kafa ne olurdu bu milletin hali…

Kalbiyle seviyor liderini, iktidarını hemen hırsızlar diyor…

Menderes’e, Özal’a, Erbakan’a dediği gibi…

Bu milletin maneviyatçı gençliği şehit oluyor kontrollü darbe diyor…

Askerde şehit düşüyor anasının örtüsünden nefret ediyor…

Anadolu şaha kalkmış Anadolu halkına çoban diyor…

İçin ama seçim sathında meyhaneci olduğunuzu belli etmeyin diyor…

Takiyenin kralı Muharrem İnce ekranlarda cehaletin ne demek olduğunu duruşu ile konuşturuyor…

Bu sedye devletin malı lastiğim çamurlu diyen anayla benim oyum eşit değil diyorlar…

Kim dedi eşitsiniz diye?

Sen gezide ambulans, otobüs, polis aracı yakan kafa sen nasıl eşit olursun Anadolu’nun temiz halkıyla…

Saymakla bitmeyecek korkunç yabancı bir zihniyet ile bir asırdır mücadele etmek zorunda kalıyor bu kadim devletimiz…

Düşün vaktimizi çalan bu zihniyet olmasaydı böyle üç Türkiye yapardık demiyorum….

Bu zihniyet olmasaydı Cihan devletimiz yıkılmazdı diyorum…

Tarih diyor ben söylemiyorum…

O yüzden oyun büyük, savaş büyük…

Düşman içerde ve dışarıda pusuda…

Faizci kesim, rantiyeci kesim, çizgili pijamalı medya patronuna köle olan kesim hepsi ile mücadele ediyor devletimiz…

Bize düşen devletimize can ile sahip çıkmaktır…

Kolay değil ancak bu kadim millette kolay değil…

Biz korkarak yaşamaktansa ölüme tebessümle gidecek kadar cesur yüreğiz…

Vatanımızı her şeyden önde görür kalbimizle severiz…

Şimdi o cahil diye hor gördüğünüz milletin aziz kararına saygı duyun…

Zira bu halkın kararından daha büyük bir karar yoktur öğrenin…

Zihniyetiniz icabı bu zor ama öğrenmelisiniz…

Millete rağmen bir şey olunmayacağını millet size daha kaç kez ispatlamalı bilmiyoruz…

Kulağına Bizans’ın üflediği şeyler ile hareket edenler bilsin ki…

Galip gelecek olanlar kulağına ezan okunanlardır…