Yapılan çalışmaları incelediğimizde 2019’a giden yolda küresel güçler boş durmaksızın canhıraş bir şekilde planlarını devreye sokmaya devam ediyorlar. Yer yer bir zamanlar halkın sevdiği sanatçıları kullanarak kurdurulan sivil toplum örgütleriyle karşımıza çıkarken, yer yer de bir zamanlar siyasette umduklarını bulamayanları sahalara sürerek karşımıza çıkıyorlar.

Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile MHP eski milletvekili Meral Akşener iftar yemeğinde bir araya geldi. Ve iftar yemeği sonrasında birlikte basın açıklaması yaptılar. Neymiş efendim; düşünce jimnastiğine ihtiyaçları varmış bunu giderdiler. Jimnastiğin konusu manidar; “Demokrasiyi güçlendirmek için hangi adımların atılması gerekiyor?” sorusuna cevap aramışlar. Biz bu toplanmaları 15 Temmuz öncesinde de biliriz. Bizim burada yapmamız gereken; oyun kuran akılları tanımalı ve rakiplerin; amaçlarını, stratejilerini, taktiklerini, imkânlarını çok iyi bir şekilde bilmemiz gerekir. Kılıçdaroğlu ve Akşener’e biçilen rol, yapmış oldukları beyin jimnastiğinden(!) de anlaşılacağı üzere Türkiye’nin sözde demokrasi cephesini kurma görevi.

Bu cepheyi bu muhteşem(!) ikiliyi kurdururlarken diğer taraftan Kürt hareketini de bir şekilde elde tutmaya çalışıyorlar. Nasıl mı? Hâlâ Demirtaş’ı bir parlatma senaryoları dönüyor sosyal medyada. Hapishanede çizmiş olduğu yağlı boya tabloları servis ediliyor. Şu resimde şu mesajı vermiş bu resimde bu mesajı vermiş diye de kendilerince yazılmış senaryoları oynamaya devam ediyorlar. Sekülerler ile Kürt hareketini ancak ve ancak Demirtaş ile birleştirebilecekleri üzerine senaryolarını devam ettiriyorlar.

Tabi bugünlerde bu işin birde direkt Feto’nun sahiplerince yapılmış olanı var. ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Woodrow Wilson International Center for Scholars’ta Ortadoğu programı direktörlüğünü yürüten Türkiye uzmanı Henri Barkey’in sürece bizzat dahil olması aslında küresel güçlerin 2019’u ne kadar önemsediğinin de bir göstergesidir. Henri Barkey tweetleriyle birlikte Türkiye’de algı oluşturmaya çalışıyor. Görevden alınan generallerin, tüm TSK’nın yarısı olduğunu söylüyor. “Hepsi mi Feto’cu?” diye de soru sormuş. Kontrollü darbe projesine çalıştığı ayan beyan ortada. Feto’nun sahiplerinin bu denli boy göstermesi neden peki? Çünkü bizim halkımız unutmasıyla bilinir. Ve adamlar algı operasyonlarına kaldıkları yerden devam ediyorlar.

Kılıçdaroğlu ve Akşener’in iftar ettiği günde ise darbenin siyasi ayağı araştırılsın önergesi verilmiş. Şimdi elimizde demokrasi cephesi var, kontrollü darbe projesi var ve son olarak darbenin siyasi ayağı önergesi var.

Puzzle’ın parçalarını birleştirdiğinizde nereye gidiyorsunuz? Bu projelerin şimdiden AK Parti hükümetine karşı oluşturulmaya çalışılan olumsuz algı ile birlikte, 2019’da katmerli bir biçimde broşür halinde basılıp servis edileceğini ve seçim propagandası olarak kullanılacağını söylememe gerek yok herhalde.

Tabi o cephede bunlar yaşanırken AK Parti cephesinde neler yaşanıyor? Aldığım maillerin çoğunluğu bunun üzerine. Haftaya da bunları işleyeceğiz ve teşkilat kongreleri belirlenirken bizlerde buradan Reis’e yardımcı olacağız..!