TSK’nın askeri operasyonunun başlaması ile beraber Türk askerinin Hristiyan köyleri, mahalleleri veya mabetlerini vurduğu algısı siviller vuruluyor yalanından daha organizeli bir şekilde her alanda yayılmaya başladı. Bunu yapan odakların YPG ve PKK’ya destek veren çevreler olduğu malum olsa da bu işin tarihte irdelenmesi gereken önemli bir noktası var diyebiliriz.

Cumhuriyetin kurulduğu yıldan itibaren belli bir zamanda cereyan eden Kürt isyanlarının içinde dini nitelikte olanlarının olduğunu da biliyoruz. Müslüman Kürtlerin varlığı hem dış dünya hem de yeni kurulan rejim tarafından istenilen bir durum olmadığı gibi Anadolu topraklarında Hristiyanlaşmış hatta ateistleşmiş bir Kürt halkının varlığı gelecek açısından bu topraklarda ayrışmanın önemli bir sebebi olarak planlanmıştır diye söyleyebiliriz.

1960’lı yıllardan sonra Kürt ve Alevi gençliğinin ateistleşme süreci daha çok Sünni olduğu ifade edilen ama çok da Sünnilikle alakası olmayan devletin uygulamalarına bağlansa da MLKP’nin etkinlikleri ile ateistleştirme sürecinin özellikle Kürt halkı üzerinde hız kazandığını görüyoruz.

1980’lerdeki PKK’nın alt yapısını oluşturan bu 20 yıl sonrasında artık Anadolu’nun her yerinde Müslümanlığı veba hastalığı gibi gören belli bir Kürt nesli kendini göstermiş, zamanla Anadolu’da milletin birliğini sağlayan önemli bir faktör olan İslamiyet unsuru belli oranda tasfiye edilmiştir. Böylece dünyanın her yerinden destek alabilme etkinliğini elde eden PKK, DHKPC ve MLKP vb. örgütler günümüzde olduğu gibi kanlı birer örgüt gibi değil de barışı isteyen oluşumlar olarak lanse edilmeye çalışılmaktadır. Bu örgütleri kuran aklın ve kişilerin Kürt halkı ile etnik ve inanç bakımından hiçbir bağının olmaması bilinen ama üzerinde düşünülmeyen diğer bir gerçektir.

Son operasyonla PKK-YPG ve diğer türevi örgütlerin normal sivillerden ziyade Hristiyan mahallelerinin vurulduğuna yönelik yalan algılarının sebebi dünya genelinde ateist ve Hristiyan milletlerin devletlerine yönelik kamuoyu baskılarını artırıp Türkiye’yi uluslararası alanda kendilerince zor durumda bırakma amacını taşımaktadır. Güney Suriye’de Müslüman olmayan grupların PKK’nın ve YPG’nin zulmünden bıkmış durumda olması ve çoğunun dünya genelinde yayılmaya çalışılan sahte paylaşımların yalan olduğunu göstermeye başlamaları PKKve YPG’nin umduğunu bulamayacağını göstermektedir.