MHP lideri Devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi açılışında DEM partililere elini uzatarak başlattığı süreci hepimiz biliyoruz ve takip ediyoruz.

Bu ilk adım atıldıktan sonraki süreçlerde birtakım sabotajlar yapılma ihtimalini de gördük, bu konuda yorumlar yaptık, söyledik.

Zaten bunları söylemek için müneccim olmaya gerek yoktu.

Yıllarca terörden beslenen Kandil'deki ile başlar, ellerindeki gücü bırakmak istemeyeceklerdi.

Nitekim münfesih terör örgütünün elebaşlarından olan Bese Hozat, “Biz af istemiyoruz, biz suç işlemedik ki” diye açıklama yapmış.

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: Hiç kimse bir aftan bahsetmedi. Elini kana bulamamış olanların affedilmesi de hiçbir zaman gündemde olmadı.

Bir geçiş süreci hukuku olacak ve bu geçiş sürecinde de çeşitli kategorilerde düzenlemeler yapılacak ama bunların içerisinde elini kana bulamışlara ilişkin bir af kesinlikle söz konusu değil. Bunu Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Başkanı Mehmet Uçum defalarca söyledi.

Diğer taraftan Şırnak Üniversitesi’ndeki bir programa gelen Mesut Barzani’nin orada karşılanması ardından yapılan yorumlar ve benzeri gibi süreçler de dikkatlerden kaçmayacak noktada.

Bu süreçlerle ilgili açıklama yapan, güya ortayı bulmaya çalışan birisi, “Yakında Cumhurbaşkanımız Mazlum Abdi ile görüşecektir” şeklinde bir açıklama yaptı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a atfedilen bazı görüşme iddiaları gerçeğe aykırıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın gündeminde böyle bir girişim veya planlama bulunmamaktadır” diyerek böyle bir görüşme planı olmadığını kesin bir dille duyurdu. Duran, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yayılan bu tür mesnetsiz iddiaların kamuoyunu yanıltmayı ve Türkiye’nin güvenlik politikalarını etkilemeyi amaçladığını, bu nedenle sadece resmî kaynaklardan gelen bilgilere itibar edilmesi gerektiğini vurguladı.

Nitekim bu dezenformasyona karşı da en yetkili yerden açıklama yapıldı. Ancak biliyoruz ki dezenformasyonlar ve terörsüz Türkiye ile ilgili sabotajlar bitmeyecektir.

Yine bu açıklamaya en iyi cevaplardan birisi de Genelkurmay Başkanımız Selçuk Bayraktaroğlu’nun Suriye’ye yaptığı ziyaretteki karşılama biçimi en iyi mesajdır.

Türkiye güçlü bir ülkedir.

Hiçbir şekilde terörsüz Türkiye sürecinin bağlamından koparılmasına müsaade etmeyecektir.

Biz birkaç yıldır söylüyoruz: Dünya hızlı bir şekilde üçüncü dünya savaşına doğru gidiyor. Umarız ve dileriz ki böyle bir şey olmaz ama böyle bir ihtimal her geçen gün artarken Türkiye’nin iç cephesini güçlendirmesi elzemdir. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımızın 30 Ağustos 2024’teki konuşmasında “İç cepheyi güçlendireceğiz” vurgusu çok önemlidir. Yapılan her şey iç cepheyi güçlendirmek, birlik ve beraberliği artırmak içindir.

Bu sürecin başka süreçlerle karşılaştırılmaması önemlidir ve gereklidir.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok kararlıdır. Terör bitirilecektir, birlik ve beraberlik pekiştirilecektir.