Geçtiğimiz hafta deprem gündemi değişiverdi. Bir arkadaşım “bizde en önemli gündem 15 gün sürer” derdi, elhak bir kere daha doğru olduğu ortaya çıktı. Deprem gündemi değişiverdi. Siyasete kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Milyonlarca insanı ilgilendiren bir yıkımın hemen ertesinde siyasi hırsların bunca ön plana çıkmış olması yüzyılların geleneği olsa gerek. Anlaşılır tarafını bulmak için tarihimize bakmamız yeter sanırım. Bu yazının boyutunda tarihsel bir perspektif açmaya niyetim yok. Ben esasen olmamız gereken alandan neden bunca çabuk çıktık düşünüyorum.

Türkiye son yirmi yılda insani diplomasiyi önceleyen bir değişim ve dönüşüm yaşattı dünyaya. Gayrisafi millî hasılasına göre dünyadaki yoksul, mazlum ve ihtiyaç sahiplerine en çok yardımı yapan ülke olarak göz doldurdu. Somali’den, Tanzanya’dan, Güney Amerika ülkelerinden Uzak Doğu’ya; Türkiye her yerde her tür insani yardımla önder ülke pozisyonunda yer aldı.  Son bir yıldır da Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle de hem dünyanın tahıla ulaşması hem de iki ülke arasındaki insani diplomasisi göz dolduruyor. Türkiye; TİKA, YTB, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, İHH, Kızılay ve diğer STK'lar ile yıllardır dünyada en çok insani yardım yapan ülke. Asrın felaketinde dünyadan yağan yardımlar ise bu insani diplomasisinin bir sonucu.

Türkiye’ye deprem sürecinde yüz ülkeden yardım teklifi geldiğini belirten bir haber servis etti, Anadolu Ajansı. Bu dünyada oluşmuş olan doğal bir afet nedeniyle en yüksek yardım teklifi sayısı ve bunlardan on sekizi de Arap ülkesi. Her gün ağız dolusu çemkirdiğimiz Araplar bunlar. Suudi Arabistan, Katar, Umman, Yemen, Tunus, Kuveyt, Mısır, BAE, Filistin, Ürdün, Cezayir, Libya, Bahreyn, Moritanya, Somali, Irak, Sudan ve Lübnan'ın Türkiye için topladığı yardımlar 370 milyon doları aştı. Bunların bazılarının adlarını genç okurlar ilk defa duyuyordur sanırım. Bazısının yerini haritada gösterebilecek vatandaş sayısı da sınırlıdır. Ama onlar, biz Türkiye’nin alandaki yardımlarını gördük, gün el birliği etme günüdür dediler ve yardıma koşa koşa geldiler. Dost ve kardeş Azerbaycan’dan evindeki döşeğini dahi yükleyip gelen can kardeşler oldu, ismini bilmediğimiz ama ben buradayım diyen dost ve kardeşler oldu. Irak binlerce ton mazot gönderdi, Irak Kürdistan bölge yönetimi araçlar, ilaç, ambulans desteğinde bulundu.

İngiltere merkezli "Development Initiatives" kuruluşu tarafından hazırlanan Küresel İnsani Yardım 2022 Raporu'na göre, ABD, 9 milyar 768 milyon dolar insani yardım sağlayarak, miktar bazında listenin başında yer alırken, Türkiye ise ikinci sırada yer almıştı. Ancak Türkiye, 5 milyar 587 milyon dolarla gayrisafi millî hasılasına oranla en çok insani yardım sağlayan ülke olmuştu.

Türkiye, insani yardımlarda miktar bazında 2013, 2014 ve 2015'te listede üçüncü; 2016 ve 2020'de ikinci; 2017, 2018 ve 2019'da da ilk sırada yer almıştı. Şimdi şapkayı önümüze koyup yeniden düşünelim. Bu depremde dünya neden bize yardım için bu kadar canla başla çalıştı, neden biz bu kadar ön plana çıktık, neden Türkiye ile dayanışma bu kadar önemsendi? Soruları çoğaltabiliriz. Lakin sorulardan çok cevaplar bizi ilgilendiriyor. Türkiye dünyanın umudu haline gelmiş bir ülke ve bu umut insanların ülkemize daha çok sarılmasına neden oluyor.

Gün, siyaset günü değil; gün, insani çalışmalarımızı daha da yüceltme ve yaraları sarma günüdür. Tüm dünyaya teşekkür ederiz. Ama en çok da ülkemizin ve dünyanın yardımına koşan adı ve düşüncesi ne olursa olsun güzel yürekli insanların topluluğu olan Sivil Toplum Kuruluşlarımıza teşekkür etme günüdür. İyi ki varsınız, iyi ki sizinle aynı topraklarda aynı havayı soluyoruz, aynı sudan içip aynı sofrada kaşık sallıyoruz…

Vesselam…