Türkiye’nin sınır ihlali yapan Rus savaş uçağını birkaç kez uyardıktan sonra düşürmesi çok iyi oldu.
Ülkemizin yol geçen hanı olmadığını ve kimden gelirse gelsin egemenliğinin ihlal edilmesine izin vermeyeceğini dosta düşmana gösterdi.
Türkiye’nin uyarılarının boş sözler olmadığının anlaşılır bir dille anlatılması gerekiyordu.
Olayın Arap sokağındaki yansımalarına gelince..
Suriye halkı üzerine bomba yağdıran bir Rus uçağının hangi sebeple olursa olsun düşürülmesinin devrimi destekleyen çevrelerde sevinçle karşılandığını söylemeye gerek yok.
Katarlı diplomat ve düşünür Nasır El Halife, Türkiye’nin çıkarlarını koruyabilecek büyük ve güçlü bir devlet olduğunu, bununla birlikte Türkiye’ye destek olmanın ahlâki ve siyasi bir gereklilik olduğunu ifade etti.
Arap ve İslam ülkelerini, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı birer bildiri yayınlayarak Türkiye’nin yanında olduklarını açıklamaya davet etti.
Moritanyalı akademisyen ve düşünür Muhammed Muhtar El Şankıti ise Türkiye’nin bölgeye yönelik barbarca saldırıları durdurabilecek, İran-Rusya barbarlığına ve Amerika-Avrupa münafıklığına karşı koyabilecek tek İslam devleti olduğunu söyledi.
Kuveytli akademisyen Abdullah El Şayci, Türkiye’nin Rus savaş uçağını düşürmesiyle ilgili yaptığı değerlendirmede, Putin’in Suriye’de stratejik açıdan gereksiz olduğu halde Rusya’ya sürekli kan kaybettirecek bir batağa saplandığını, Arapların ve Müslümanların daha çok nefretini kazanacağını ifade etti.
El Şayci’ya göre Rus savaş uçağının düşürülmesi Türkiye ve müttefiklerinden Moskova’ya verilmiş güçlü bir mesaj ve Rusya’nın Türkiye’ye karşı yapabileceği çok fazla bir şey yok.
Uluslararası hukukun Türkiye’ye hava sahasını ihlal eden Rus savaş uçağını düşürme hakkı verdiğine dikkat çeken El Şayci, Putin’in Türkiye’ye sataşmanın NATO’ya sataşmak anlamına geldiğinin farkında olduğunu, Türkiye’nin de NATO’yu acil toplantıya çağırarak Rusya’ya “Arkamda NATO var” mesajı verdiğini belirtti.
Arap sokağında Ankara’nın elinin güçlü olduğu, haklı ve kararlı fakat soğukkanlı adımlar attığı görüşü hâkim.
Egemenliğinin ihlaline Rusya’dan dahi gelse karşılık vermesi Türkiye’nin saygınlığını pekiştirdi.
El Cezire kanalının ünlü simalarından ve Suriye Dürzilerinden Faysal El Kasım, tam olarak bu noktaya işaret ederek şu yorumda bulundu:
“Kendisine saygısı olan devletler, hiçbir uçağın hava sahasını ihlal etmesine izin vermez. Türkiye gibi kendine saygısı olan ülkeler, sınırlarını ve hava sahasını korur. Beşşar El Esed ise, Suriye’nin sınırlarını gelen geçen herkese açtı.”
Faysal El Kasım’ın Beşşar El Esed ile dalga geçtiği bir diğer paylaşımı da şöyle:
“Erdoğan, misilleme hakkını 5 dakika sonra kullandı ve Rus uçağını düşürdü. El Esed rejimi ise İsrail uçaklarının ihlallerine misilleme hakkını 50 yıldır muhafaza ediyor.”
Rus uçağının sınır ihlali nedeniyle Türkiye tarafından düşürülmesi üzerine Suudi Arabistanlı yazar Muhammed El Hudeyf’in yorumu da diğer yorumlardan pek farklı değil.
El Hudeyf’e göre Ankara, Moskova ve Tahran’a Türkiye’nin kolay hedef olmadığı ve kendisine oyunun kurallarını dayatamayacakları mesajını verdi.
“Suriye bizim stratejik derinliğimiz” dedi.
Ayrıca bağımsız karar alma gücüne sahip olduğunu ve Rusya’nın Türkiye için tehdit oluşturamayacağını ispat etti.
Kısacası, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesine tepkiler gayet olumlu.
Putin’in Erdoğan’a haddini bildirmesini bekleyenler yok değil fakat oldukça azınlıktalar.